Sakarya, sanayi çöplüğü değil, sebze bahçesi olmalı!

Sakarya, sanayi çöplüğü değil, sebze bahçesi olmalı!

Türkiye, bir süredir sebze ve meyve fiyatlarındaki fahiş artışı tartışıyor.
Üretim girdilerindeki maliyet artışından nakliye giderlerine kadar birçok neden var bu artışta.
Hükümet çözüm olarak büyük illerde tanzim satış çadırlarında sebze satışını uygun buldu.
Ankara’da kurulan çadırların görüntüleri yayınlandı.
Çok komik.
Bu küçücük çadırlarda hangi sebzeyi, kime dağıtıp fiyat dengesi oluşturacaksınız?
Yıllardır, 15 milyonluk İstanbul’un hemen dibindeki Sakarya’nın verimli tarım arazilerinin sanayi çöplüğüne dönüştürülmemesi için yırtınıyoruz.
Derdimizi kimseye anlatamadık.
Bir dönem büyükbaş hayvancılığın önemli merkezlerinden biri olan, bir çok tarımsal üründe Türkiye’nin en önemli üretim noktası olarak bilinen, kanatlı üretiminde sektörün lokomotifi konumundaki Sakarya’nın bu zenginliği çok bilinmiyor.
Bakın Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin 2018 yılında bir uzman heyete hazırlattığı “Sakarya İli Tarım Sektörü Raporu”nda Sakarya’nın tarımsal potansiyeli nasıl ele alınmış:
“Sakarya Türkiye yüzölçümünün sadece binde 6’sını oluşturmasına karşın, Sakarya tarımının aile gelirine, bölge ve ülke ekonomisine katkısı çok daha büyüktür.
Türkiye’de üretilen ve önemli ihracat geliri sağlayan fındığın yüzde 33’ü, ayvanın yüzde 60’ı Sakarya’da üretilmektedir.
Bu ürünlerin yanında, halihazırda yetişen ve daha önce yaygın olarak yetiştirilmekte olan mısır, patates, fındık, ayva, bal kabağı, lahana, marul, kavun, üzüm, elma, kiraz, kivi gibi ürünler nicelik ve nitelik açısından üstündür.
Sakarya’nın zengin tarım arazilerinin büyük bölümü, sulanmadığı halde sulanan arazi vasfındadır.
Bu nedenle verimi yüksek çok sayıda ürün yetiştirilmektedir.”
Bu zenginliğin yanında Sakarya’nın İstanbul gibi 15 milyon nüfuslu bir büyük metropolün hemen dibinde olması da büyük avantaj.
Ancak bu potansiyel ve avantajların farkında değiliz.
Son 20 yılda çarpık sanayileşme tarım arazilerini mahvetti.
Her taraf derme çatma atölye-fabrika benzeri yapılarla doldu. Yetmedi, verimli tarım arazileri OSB’lerce yok edildi.
Türkiye’de 42 ilde Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na bağlı İl Koordinatörlüğü var.
Nedense Sakarya gibi Türkiye’nin en verimli topraklarına ve tarım için en elverişli iklime sahip bir il de böyle bir yapı yok.
Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı daha yeni kuruldu.
Birkaç seferdir AKP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem Yüce’nin tarımı öne çıkaran açıklamalarını okuyor, izliyoruz.
Ziraat Mühendisi olan Yüce’nin Sakarya’yı bir tarımsal üs olarak görmesi gelecek adına ümitlendiriyor.
Ancak sadece Ekrem Yüce ile Sakarya’yı bir büyük tarım üretim merkezine dönüştürmek mümkün değil.
Hükümetin Sakarya’ya bakış açısının değişmesi gerekiyor.
Sakarya son 20 yıldır İstanbul’dan kovulan sanayi tesisleri için adres olarak gösteriliyor.
Hükümet önderliğinde tarım arazilerine OSB’ler kuruluyor.
Artık hemşeri OSB’lerini( Söğütlü’deki Erzincanlılar OSB) bile görmeye başladık.
Sakarya’nın tarım yapılan arazilerinin yüzde 50’si meyve bahçesi, yüzde 45’i hububat ve bakliyat türü olmak üzere yıllık ürünler, yüzde 5’i ise sebze bahçesi olarak kullanıyor.
Sebze üretiminin bilinçli olarak yapılması durumunda diğerlerine göre çok daha karlılık elde edilmesi mümkün.
İyi bir pazarlama ağıyla İstanbul’un sebze ihtiyacının önemli bir bölümü Sakarya’dan karşılanabilir.
Bugün İstanbul’un neredeyse tüm sebze ve meyve ihtiyacı Akdeniz bölgesi ve Bursa-Balıkesir bölgelerinden karşılanıyor.
İstanbul’da çok daha yakın olan ve üretim açısından çok daha elverişli olan Sakarya’da kurulacak sebze bahçeleri ülke genelinde fiyatların da dengelenmesine katkı sağlayacaktır.
Hatta daha ileri gidip şunu söylemek mümkün:
Sakarya’da sanayi tesisleri yerine, sebze fabrikaları(topraksız tarım tesisleri) kurulması teşvik edilmelidir.
Yazının bu noktasında Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin Sakarya İli Tarım Sektörü Raporu’na dönelim.
Sakaryalı hemşerimiz Şemsi Bayraktar’ın Genel Başkanı olduğu TZOB’un büyük emeklerle hazırlattığı bu raporun her satırı çok değerli.
Sakarya’nın geleceğine yön vermek isteyenler, mutlaka bu rapordan edinmeli ve satır satır okumalıdır.
Gelecekte aç kalmak istemiyorsak, köylerimize, tarım arazilerimize sahip çıkalım.
Köyden kente değil, kentten köye göçü teşvik edelim.

Günün sözü
Bazı haklar helal edilmez. Çünkü bazı insanlar affedilmeye layık değildir.
Nebi Yıldız
(Sakaryalı yazar)

Yayınlama: 11.02.2019
Düzenleme: 11.02.2019 11:57
609
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.