Helva Destanı
HELVA DESTANI
Bilmem, hangisinden başlasam söze,
Dostlar meclisinin özüdür helva.
Bir ince tebessüm yayılır yüze,
Lezzet yokuşunun düzüdür helva.
İnce irmik ağır ağır kavrulur,
Has kokusu sokak sokak savrulur,
Hasta bile yatağından doğrulur,
Sofraların gülen yüzüdür helva.
Kağıt helva, gördüğünde hiç durma,
Ne hoş olur arasında dondurma,
Üç mü olur, beş mi olur, hiç sorma,
Maşuğun aşığa nazıdır helva.
Pişmaniye, tel tel erir dilimde,
Her birinin yeri ayrı gönlümde,
On beş tabak yerim en tok halimde,
Gönül telimizin sazıdır helva.
Hiç olur mu höşmerimi unutmak,
Ancak onla mümkün beni avutmak,
Sıcak yenmez, ister biraz soğutmak,
Midenin baharı,yazıdır helva.
Pekmezlisi, kaymaklısı, hafifi,
Doyumsuzdur iyi ise tarifi,
Hem alimi sever hem de arifi,
Gönül volkanının közüdür helva.
İbrahim AÇILAN