Geyve Deprem Fayı Araştırılıyor.

Deprem Değerlendirme Çalışmaları Yapılıyor…

Geyve İlçesi Taraklı Yolu kenarındaki sahada, fay hattı ile ilgili değerlendirme çalışmalarına başlandı.

İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Serdar Akyüz başkanlığında, Kocaeli Üniversitesi ve Muğla Üniversitesi Öğretim Üyeleri ile Yük. Lis. Öğrencisinden oluşan heyetin, Taraklı Yolu kenarındaki sahada İlçeden geçen fay hattı ile ilgili olarak, geçmişten günümüze kadar olan süreci kapsayan değerlendirme çalışmaları yaptığı açıklandı.

Konu ile ilgili olarak heyet başkanı Prof. Dr. Akyüz özetle şunları söyledi: “Ekip arkadaşlarımızla, Geyve ilçesi güneyinden geçerek İznik – Gemlike ulaşan fay hattını izceliyoruz. Farklı noktalarda açılan 3m derinliğindeki kanallarda, toprak katmanları arasındaki hareketliliği değerlendiriyoruz. Geyve İlçesinden geçen fayın, Kuzey Anadolu fayından ayrı bir yapısı var. Uzun yıllardır kırılmamış olması dikkatleri üzerine çekiyor. Şu zaman kırılacak, şu şiddette olacak deye bir bilgiyi hemen verebilmemiz mümkün değildir. Yörede yaşayanlar depremi tanıyorlar, nasıl davranılacağını biliyorlar. Uyarıları dikkate alsınlar yeter. Çalışmalarımızın sonunda, çalışma sonuçlarını kapsayan bilgileri vereceğiz.”

Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın Akyazı-Geyve Fay Hattındaki Açıklamaları

İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan “Sakarya çukuru dediğimiz Kaynaşlı’dan başlayan Düzce, Adapazarı ve Kocaeli’yi içine alan kesimde 2030’a kadar yine hatırı sayılır bir depremin olmasını bekliyorum” dedi.

Ercan, Türkiye’nin 17 Ağustos 1999’daki Marmara depreminden ders çıkardığını belirterek, olası bir deprem durumunda neler yapılacağıyla ilgili atılımlar yapıldığını söyledi.

Ercan, Marmara depreminin üzerinden 14 yıl geçmesi nedeniyle 16 yıl içinde büyük bir deprem meydana geleceği söylentisinin doğru olmadığını kaydederek, “Bu kestirimlere hiçbir zaman katılmadım. 17 Ağustos Marmara depreminin ardından aynı kişiler ‘bir ay içinde deprem olacak’ dediler. Daha sonra bunu 3 aya ve 3 yıla çıkardılar. Bunların hepsi bilim dışı açıklamalardı. Marmara’da yapmış olduğum deprem kestirmelerine göre 2045’ten önce deprem olma olasılığı ‘yok’ denecek kadar azdır, bu şaşırtıcı olur. Bu, daha da gecikebilir, 2075’lere hatta 2100’lere kadar gecikebilir” şeklinde konuştu.

BU BÖLGELERDE DEPREM OLABİLİR

Ercan, Sakarya, Düzce ve Kocaeli’nde ise durumun farklı olduğunu ve bu bölgelerde deprem meydana gelebileceğini anlattı.

“Sakarya çukuru dediğimiz Kaynaşlı’dan başlayan ve Düzce, Adapazarı ve Kocaeli’yi içine alan kesimde 2030’a kadar yine hatırı sayılır bir depremin olmasını bekliyorum” diyen Ercan, şöyle konuştu:

“Buraları ne yazık ki yerleşim yeri olarak deprem güvensizliği fazla olan yerler. 1967 yılında meydana gelen depremde Adapazarı yıkılmıştı, 1999’da Adapazarı’nda deprem olmamasına rağmen Adapazarı yine yıkıldı. Adapazarı’nın Yenikent bölgesine taşınması şart. Yenikent’teki çalışmalar yerinde bir olaydır. Oraya sağlam bir kent yapıldı. Eski kentin taşınması gerekirdi ama taşınmadı, hala yerinde duruyor. Adapazarı’nda kentsel dönüşümün şehir içinde uygulanması gerekiyor. Kocaeli ve Düzce de benzer sorunları yaşıyor çünkü buralarda ana sorun yer altı suyunun çok sığ olması. Bunları iyileştirmek mümkün olmadığı için Adapazarı ve Düzce’de yerleşim yerlerinin daha kuzeye dağlık kesimlere taşınması şart.”

‘ORTA HASARLI BİNALARIN BOŞALTILMASI GEREKİYOR’

Ercan, Geyve ve Akyazı’daki fay hatlarının harekete geçme olasılığı bulunduğuna işaret ederek, bu kırıkların gelecekte deprem üretebileceğini vurguladı.

Sakarya’daki orta hasarlı binalarda oturmamak gerektiğini dile getiren Ercan, şunları söyledi:

“Bu, cinayet’ diye düşünürüm. İnsanların buralardan taşınması gerekiyor. Nasıl Gölcük’teki deprem İstanbul’u yıkmışsa İstanbul’da olabilecek bir deprem de Sakarya’yı etkileyecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. ‘Sakarya’da bir daha deprem olmaz’ diye düşünülemez. Adapazarı kendisinden 150-200 kilometre uzakta olan Kuzey Anadolu fay hattında olabilecek her depremin etki alanı içindedir, onun için bu orta hasarlı binaların bir an önce boşaltılması gerekiyor. ‘Hayır ben evimi yıktırmam’ demek çözüm değil. Adapazarı’nın kentsel dönüşüme sokulması gerekiyor. Halkın yönetimle uyum içinde çalışması gerekiyor.Dolayısıyla bireysel olarak hemen kentsel dönüşüm için yer-yapı incelemesi yapan jeofizik ve inşaat kuruluşlarına başvuru yapsınlar.”

Ercan, Yenikent bölgesinin güvenli olduğunu ve insanların buralara taşınması durumunda Adapazarı’nda depremle ilgili sorun kalmayacağını sözlerine ekledi.

1 | 8

geyve deprem fayı araştırması