Anne Tut Elimden !

Fatma Dişli kimdir? 1972 yılında Sakarya ili, Geyve ilçesi, Alifuatpaşa kasabasında doğmuştur. Cumhuriyet ilkokulu ve ardından Alifuatpaşa ortaokuluna gitmiştir. İstanbul’da Çamlıca kız lisesi, sonrasında İstanbul üniversitesi, İngilizce İşletme fakültesini bitirmiştir. 2013 yılında İngilizce işletme yüksek lisansı yapmıştır. Halen İstanbul’da, Hazar Eğitim kültür ve Dayanışma Derneğinde gönüllü olarak,sosyal sorumluluk faaliyetlerinde çalışmaktadır. İki kız çocuğu annesidir. e-mail:[email protected]

    ANNE TUT ELİMDEN

    fatma-bal-anne-tut-elimden-Bu başlığı görenler ne olduğunu merak edebilirler. Geçen sene derneğimizin yürüttüğü, benim de çalıştığım “Madde bağımlılığı” projesinin adı. Bugünde projenin devamı niteliğinde bir davet vardı.

    Sıcağı sıcağına sizleri bilgilendirmek istedim.

    İstiyorum ki Geyveli hemşerilerimiz de büyükşehirlerde neler olup bitiyor, ne tür sosyal sorumluluk projeleri hayata geçiriliyor haberdar olsun, fikir alsın, gerektiğinde uygulasın.

    Projeyi uzun uzun anlatmayacağım, detaylarını öğrenmek isteyen aşağıda linkini verdiğim derneğimizin adresine bakabilir. Kısaca bahsedersem; ilçemizdeki ortaokullara gidip, velilere özellikle annelere bağımlılık konusunda farkındalık ve bilinç kazandırmak için seminerler tertip ettik.

    Psikoloğumuz ne anlattı onlara bir yıl boyunca? Bir sürü akademik bilgiden bahsetmeyeceğim size. Açın, internette de okursunuz zaten onları. Söylediği öyle önemli bazı şeyler vardı ki ebeveynlere: “Tutun çocuğunuzun elini, bırakmayın. Güçlü ve pozitif aile bağları kurun. İlgisiz davranmayın. Özellikle arkadaşlarına dikkat edin. Kötü alışkanlıkların başladığı ilk adres arkadaş ortamları… Çocuğunuzun kimlerle arkadaş olduğunu takip edin. Benim çocuğum asla madde kullanmaz demeyin. Kontrolü elden bırakmayın. Çocuklarınızı sevginizle öyle bir kuşatın ki başkalarının çocuğunuza hükmetmesine izin vermeyin. Sevilen, değer verilen, dinlenilen çocuk, akran baskısına “hayır” demesini bilen çocuk zaten kendisini korumasını bilir. Çocuklarınızı sevdiğinizi hissettirin. Onlara vakit ayırın. Aile olduğunuzu unutmayın.” Dedi.

    Anahtar kelimeler sevgi ve ilgiydi. Diyebilirsiniz ki bizim burada uyuşturucu sorunu yok. Olabilir. Ama bağımlılık bir türlü değil ki… Sigara, alkol, kumar, teknoloji… Her biri ayrı ayrı gençlerimizi zehirleyen, vakitlerini ziyan eden, güzelliklerden alıkoyan, sağlıklarını tehlikeye atan, geleceklerini karartan bağımlılıklar. Gençler; yarınlarımız, güzel çocuklarımız…

    Elinde sigara, içki değil de kitap tutan gençlerimiz olsa daha güzel olmaz mı? Yarınlarımızı emanet edeceğimiz gençlerimiz aklı başında, zihni sağlam, ruhu dinç yetişse, anasına babasına vatana hayırlı birer evlat olsa, bunun mutluluğu tarif edilebilir mi? Hangimiz istemeyiz pırıl pırıl gençler? Gurur duyacağımız evlatlar… Gözümüzün nuru değil mi onlar?

    Bugünden tezi yok, sarılalım yavrularımıza. Yaşı kaç olursa olsun. Başka anne babaları yok onların. Hissettirelim bunu onlara. Aile sıcaklığından mahrum kalmasınlar. Aile sığınacakları limanları olsun. Olurda bir yanlışa düşerlerse; yine bu limana sığınıp, bulsunlar çözümü. Tutalım çocuklarımızın elini, bırakmayalım, düşmelerine izin vermeyelim.

    “Biz büyüklerimizden böyle görmedik” demesin kimse. Eskiler çocuklarını büyüklerinin yanında öpemezmiş bile, ayıp diye… Zaman büyüklerimizin zamanımı ki… Şimdinin kötülükleri eskiyle kıyas olur mu? Hadi; sarılın öpün yavrularınızı. Sizin çocuklarınız sizden böyle görsün o zaman. Ne dersiniz?

    Fatma BAL

    anne-tutu-elimden-

     

    Yayınlama: 29.10.2015
    Düzenleme: 01.11.2015 11:04
    1.204
    A+
    A-
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
    1. dilek dedi ki:

      İstanbul’da yaşayan bir birey olarak, bağımlılığın yaygın olmadığı hatta yakınımızda olmadığı yanılgısıyla geçti son yıllarım. Fakat bir gün yakın arkadaşımın gözü gibi baktığı evladının bu ateş içinde olduğunu öğrenince, bu belanın hangi boyutlarda bizi tehdit ettiğini merak ettim ve araştırmaya koyuldum. Muhafazakar ve bilinçli diye bildiğimiz ilçemizde kullanım oranının sanılanın çok çok üzerinde olduğunu gördüm.
      Sinsice ve çok hızlıca bizi abluka altına alan bu belaya hepimiz el birliğiyle karşı koymak zorundayız.

      Hem toplumumuza hem geleceğimize karşı borcumuz.