“Veled-i Zina”

Cemalettin Dinçer kimdir?1952 yılında Geyve’nin Bağlarbaşı köyünde doğan Dinçer, Dicle Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra, Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri, Eğitim Yönetimi, Ekonomisi, Teftişi ve Planlaması Bölümü’nden mezun oldu. Sırasıyla; Ağrı, Taşlıçay, Tanyolu Köyü; Sakarya-Karasu Adatepe Köyü; Sakarya-Geyve, Eşme Köyü İlkokulu olmak üzere 20 yıl öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Kütahya’da 5 yıl ve Sakarya’da 12 yıl olmak üzere 17 yıldır ‘Eğitim Müfettişi’ olarak görev yaptıktan sonra emekli olan Dinçer aynıı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi Geyve ilçe başkan yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

    VELEDİ ZİNA

    cemalettin-dinçerTarih,10 Temmuz 2012,Cuma. “Leyla ile Mecnun” konulu yazımda bir aşk hikayesini anlatmıştım. Aradan tam yedi ay geçti. Kızı Leyla’yı vermeye zorla ikna edilen babanın tavrından sonra, lüks hayat yaşadığı konağına gidilerek yapılan ikramlar ve övgüler başka aşkların da doğmasına vesile oluyor.

    O günden bugüne Leyla ile Mecnun’un aşkları daha da alevlenmiş, ateş bacayı sarmış olacak ki, nikah tarihi de pek yakın görünüyor.

    Dağlarda ve yurt dışında gizlice yapılan buluşmalara suçüstü yapılınca, aşikar cilveleşmelere ve sevişmelere sahne oldu ülkemiz.

    Tekli olarak başlayan aşk, fitili ateşleyen kıvılcım olarak diğer aşkları da beraberinde getirdi.

    Daha sonra, grup aşkına dönüştü. Karşılıklı olarak ilan-ı aşklar edildi

    Çok kınadıkları “Muhteşem Yüzyıl” dizisindeki entrika ve sevişmelere bile taş çıkartır hale geldi.

    Bu sevişmelerin sonucu ne mi olacak? Elbette veledi zina (AKPBD=ANAYASA) olacaktır.

    Zina yasağını kaldırmalarının nedeni de böylece anlaşılmış oluyor.

    Kıskançlık da had safhada…

    “Benim iznim olmadan gidemezler. Çünkü ben onları, dağda sarmaş dolaş olarak gördüm. Ensest ilişki (aile veya akrabalar arasında) yaşayanları İmralı’ya gönderemem, izin veremem.”

    Oradaki çok mübarek kişi ya(!), her önüne geleni de göndermek olmaz.

    Anayasa’daki Türklük ifadesi ortadan kalkacak, vatan topraklarımız düğün hediyesi olarak eyalete dönüştürülmek üzere verilecektir.

    Peki, düğüne kimler katılacak. Kandildekiler, oradan gelenler, bir de Türk’üm diyemeyip,Türklüğünden utananlar.

    Kimler katılmayacak? Kendini,Türk Milleti’nin onurlu bir üyesi olarak kabul eden, “Ne Mutlu Türk’üm” diyebilen vatanın gerçek sahipleri…

    Kürt, Türkmen, Yörük, Laz, Muhacir, Çerkes, Abhaz, Gürcü, Boşnak, Tatar, Arnavut, Roman, ….vb.

    Bu tür ilişkiye izin vermeyen dinimizin emirleri dışında oluşan birliktelikten sağlıklı, nur topu gibi çocuk beklemek akıldışı olur. Bedenen sağlıklı görünebilir belki, fakat kimliksiz ve kişiliksiz ne idüğü belirsiz bireylerin doğması kaçınılmazdır.

    Sonuç: Türklüğün olmadığı etnik ayrıştırmalardan oluşan Veledi Zina bir Anayasa…

    Ama bu çocuk doğmayacak. Bu nikaha ve nikah öncesi peydahlanan çocuğa Yüce Türk Milleti’nin karşı duruşu olacaktır.

    Evlilik cüzdanları ellerine verilmeden önce, bu nikaha tanıklık ediyor musunuz? Diye sorulduğunda; HAYIR cevabı yüzlerine tokat gibi inecek, korkudan, düşük yapacaklar ve Veledi Zina’nın doğmasına muvaffak olamayacaklardır.

    Yayınlama: 23.02.2013
    Düzenleme: 04.03.2013 15:15
    817
    A+
    A-
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.