Türkiye’nin ve Sakarya’nın İhtiyacı Muhalefettir

Türkiye’nin ve Sakarya’nın ihtiyacı muhalefettir

Aylardır Türkiye’nin birinci sıradaki gündemi referandum sonuçlandı.

Yüzde 51 oyla iktidar partisinin arzuladığı başkanlık sistemi halktan onay aldı…

Bir büyük güce karşı mücadele eden hayır oyları ise yüzde 49’da kaldı.

İnanılmaz büyük bir evet kampanyasına rağmen Türkiye’nin büyük şehirlerinin büyük bölümünde hayır oyunun önde çıkması, evet ülke genelinde kıl payı başarılı olması iktidarda bir yıpranmanın işaretini gösteriyor…

Bizim Sakarya’ya bakın…

Evet cephesinin son seçimde aldığı oyların toplamı yüzde 80’i geçiyor.

Evet oyu yüzde 68…

Bir düşüş var…

Ancak bu muhalefetin bir çabasıyla değil…

Şimdi birileri bu yüzde 49’u sahiplenmeye çalışır.

Yıllardır oy oranını yüzde 25’in üzerine çıkaramayan CHP’nin bu yüzde 49’u sahiplenme çabalarını görüyorum.

Emin olun, CHP Genel Başkanı ve Genel Merkez yönetimi bu referandum sürecinde bir çalışma gösterseydi sonuç bundan çok farklı olurdu.

Hatırlayın CHP liderinin referandumla ilgili ilk açıklamasını:

Biz miting yapmayacağız ev ev dolaşacağız…

45 günde hangi evlere ulaşabileceksin…

CHP Genel Başkanı Sakarya’ya geliyor.

Hem rakam takıntımız var ya;

5 bin kadınla buluşacak…

Komşu illerden 5 bin kadın Sakarya’ya getirilip şov yapılacak…

Sonra o kadınlar İzmit Caddesi’nden Çark Caddesi’ne oradan Demokrasi Meydanı’na yürüyecek…

Meydana topu topu 300-500 kişi gidecek…

Genel Başkana orada 500 kişiye miting yaptıracaksın…

Millete CHP’nin gücünü (!) göstereceksin…

Yine rakam takıntınla 20 eski-yeni vekil getireceksin…

Bunlara köylü tarlada çalıştığı saatte köylerde seçim çalışması yaptıracaksın…

Partide küstürmediğin adam kalmadığı için sadece partili kadınları sahada görebileceğiz…

Sandıklara müşahit yazacak partili bırakmadığın için sağdan soldan sandık görevlisi dileneceksin…

Genel Başkanı, halkta etki yaratmayacak programlarla saatlerce saatini çaldığın yetmiyormuş gibi ülkeyi adım adım gezen ve Genel Başkan’dan çok daha etkili bir çalışma yürüten Muharrem İnce ve Deniz Baykal gibi isimleri Sakarya’ya getirmeyeceksin…

Erdoğan Toprak gibi bir tek seveni bile olmayan bir parti yöneticisini seçim çalışması için Sakarya’ya getirip oy bekleyeceksin…

Sadece bu referandum süreci mi?

“ Kavga etmeden iş gördüreyim?” düşüncesiyle iktidar partisiyle dirsek temasını kesmeden, onların her türlü yanlışına sesini çıkarmayacak, onlara bomboş bir meydan bırakacaksın…

Sonra sandıktan oy gelecek…

Yok öyle bir şey…

Evet Sakarya’da ve Türkiye’de ciddi bir iktidar gücü var.

Eksik olan ciddi bir muhalefet…

MHP iktidara yanaşarak bu iddiadan vazgeçti.

CHP’nin ise kendine gelmesi şart.

Bakın seçime çok az bir zaman kala bir milletvekili çıktı.

“Evet oyu everecekleri denize dökeceğiz gibi” kabul edilemez bir çıkış yaptı…

CHP Genel Merkezi bu adamı partiden atmak yerine ona sahip çıktı.

İktidar bu sözü öylesine kullandı ki, evet oylarının artmasında en önemli etkenlerden biri de bu oldu.

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi CHP lideri son günlerde evet oylarının önde olduğunu deklare ederek hayırcıların ümidini kesti.

Sakarya’da ve Türkiye’de bu gidişattan hoşnut olmayan örgütsüz ciddi bir kitle var.

Bu kitlenin oyudur Sakarya için yüzde 32, Türkiye için yüzde 49…

Onlar sağlam bir çatı bulduklarında çok daha başarılı sonuçlar alabilirler…

Ama bu CHP yönetimiyle çok zor…

CHP bugünden tezi yok hem Sakarya’da, hem Türkiye’de kendini sorgulamalı.
…..
AKP bir temizlik yapacak mı?

Referandum öncesi en çok konuşulanlardan biri, AKP içinde bulunan FETÖ’cülerin 16 Nisan sonrasında ayıklanıp, ayıklanmayacağı meselesiydi.

15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılmadığı ve AKP içindeki FETÖ’cülerin ayıklanmadığı iddiası aslında 15 Temmuzdan bu yana hep gündemde…

16 Nisanda Sakarya’da 1 Kasım seçimlerindeki AKP ve MHP oylarının çok altında evet oyu çıkması, bazı çevrelerce bu temizliğin(!) bugüne kadar yapılmamış olmasına bağlanıyor.

Aslında bu tartışma Sakarya ile sınırlı değil.

Bir çok ilde, özellikle Sakarya gibi FETÖ’nün güçlü olduğu illerde benzer tartışmalar yaşanıyor.

FETÖ bağlantısı olduğu iddia edilen memur, öğretmen, polis, esnaf gibi kişilere ağır yaptırımlar uygulanırken siyasilerin kayrıldığı iddiasıyla bir kesim seçmenin evet olabilecek tercihini hayırdan yana kullandığı bunun da evet oylarını düşürdüğü söyleniyor.

Şimdi merak edilen daha önceleri konuşulduğu gibi 16 Nisan sonrası bir temizlik(!) olacak mı?
Bu nasıl olacak ve kimleri kapsayacak?

Gerçekten AKP içinde var olduğu iddia edilen FETÖ’cüler kongreler ve seçimler vasıtasıyla mı ayıklanacak?

Yoksa onlar da diğer kesimler gibi polis operasyonlarıyla yakalanıp adalete mi teslim edilecek?

FETÖ’cü milletvekilleri varsa onlar da HDP’li vekiller gibi cezaevlerine gönderilebilecek mi?

Sanırım bundan sonra en çok bu soruların cevapları konuşuluyor olacak…

Yayınlama: 18.04.2017
583
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.