Türkiye Olmuş Bir Vücut; Tümü Soma

İrfan Özdilek Nişancık kimdir? 20 Ocak 1963 yılında Adapazarı Serdivan'da doğan Nişancık, ilk ve ortaokulu Mithatpaşa Okulu'nda, liseyi Adapazarı Endüstri Meslek Lisesi'nde okudu.İrfan Özdilek Nişancık, İ.T.Ü. Sakarya Meslek Yüksek Okulu İnşaat Bölümü'nden mezun olduktan sonra, 1984 yılında Adapazarı Belediyesi'nde memuriyete başladı.23 Ocak 2013 tarihinde Sakarya İl Özel İdaresi'nden emekli olan Nişancık, 1985 yılından beri Sakarya Yerel Tarihi üzerine araştırmalar yapıyor.

    Türkiye Olmuş Bir Vücut; Tümü Soma

    irfan nişancık yazıyorTürkiye olmuş bir vücut; tümü SOMA Evet, yazımın başlığının en son bu olmasına karar verdim.

    Bu başlık her şeyi en iyi anlatır dedim.

    Bundan gayrisi yetersiz kalır dedim ifade etmek istediklerimi… Ya da kasdımı.

    Ülkemizin yaşadığı en büyük maden faciası olarak tarihe geçen uSoma Maden Faciası”nın üzerinden tam tamına altı koca gün geçti…

    Bakın hem de nasıl geçti. Farkına bile varamadık. Hayat her şeye rağmen devam ediyor… Önünü alamıyoruz zamanın. Evet, hayat “…rağmen devam ediyor”. Gerçi bunu yazmak “hiçbir şeyi, hiçbir gideni geri getirmiyor”. Ancak bu böyle işte. Tarifi yok. Yok, işte, tarif edemiyorsunuz. Öyle ya… Kelime bulamıyorsunuz. Ne yazacağını şaşırıyor insan. İşte bu an “o anlardan biri. Kelime dağarcığınız ne kadar zengin olursa olsun ne kadar bilginiz var olursa olsun yazacak kelime, kuracak cümle anlamını tam olarak verebilecek cümle dahi kuramıyorsunuz. Öyle bir durum içinde bulunduğunuz durum. Yazının başlığından dem tutayım isterim bu noktada.

    13 Mayıs 2014… Sah, saat 15.10. Yüreklerin yandığı, ocakların karardığı, umutların öldüğü, bir kentin çocuklarının geleceğe dönük hayallerinin söndüğü gün ve saat. Ya da bir bütünün bir vücudun hayat hücrelerinden birinin yandığı, bu yanıkla tüm hücrelerinin tutuştuğu an. İşte o an ve sonrasında aramızdan ayrılan 301 can…

    Yazıya başlarken vvyazımın başlığının en son bu olmasına karar verdim. Bu başlık her şeyi en iyi anlatır dedim. Bundan gayrisi yetersiz kalır dedim ifade etmek istediklerimi… Ya da kasdımı” şeklinde başlamamın nedenine gelelim.

    Maden felaketinin yaşandığı “Soma”. Manisa‘da tipik Anadolu ilçesi. En güneyinde bulunan yine Manisa’nın Akhisar ilçesine cephe olup 301 madencinin aramızdan ayrıldığı o müthiş facianın meydana geldiği adını utarlada ekin biçilen ortamda işçiyi idare eden kimse”den yani “eynez” den alan almasına rağmen idare edilemeyen ocağın bulunduğu olan “Eynez Köyü”. Paralelinde takiple Dereköy ve Darkale köyleri madencilik ağırlıklı olarak yaşamını sürdürürken devamında Turgutalp, Sarı kaya, Avdan, Cenkyeri, Kozanlı ve Hacı Yusuf köyleri.

    Batısında İzmir’in Kınık ve ilerisinde Bergama ile cepheli Kaplan, Yayladalı, Pirahmet, Uluca, Karaçam, Çerkeş Hamidiye köyleri ile hayat bulmuş. Kuzeyinde Söğütçük, Koyundere, Karacahisar, Yağcılı ve Tabanlar; kuzey batısında adını “bağlama, düğümleme” fiil kökünden alan kaderi yoklukla, yoksullukla ve ilgi beklerlik ile örülü “Duğla” köyü veTürkali, Kiraz ve Kaplan köyleri ile yukarılara yol almış.

    Doğusunda Bozarmut, Çerkez Sultaniye, Çevircek, Işıklar, Karacakaş ve Bayat. Hepsi bir bütün olarak “Soma”nın “Soma Vücutu”nun hücreleri. Bir de ortada kalan köyleri var… Evciler, adını “iplik sarılmış iğne”den alan “Yırca” köyü başta olmak üzere Hatunköy, Küçükgüney, Büyükgüney, “melez, karışık”, “tarlada baştan savma sulama” ve “akarsuyun kollara ayrıldığı yer, savak” anlamı taşıyan “Çavdır”, yoksulluğun ve sahipsizliğin adeta ismi anlamına “iş yardımlaşması” anlamını taşıyarak bize ses ini duyurmaya çalışan ve bu nidaya denk gelen “Deniş”. Bitmedi daha köylerini saymamız gerekir; bakın “tuz” anlamı ile karşılığını bulan “Heciz”, Kozluören, Türkpiyale, Göktaş, Kızılören, Boncuklu, Vakıflı, Sevişler, Naldöken , “hedef”, amaç, gaye, erek” anlamı ile kendini isimlendirmiş bulan Uruzlar Köyü, Akçaavlu, Dualar ve Kumköy ile vücudunun tamamını hücrelendiren “Soma”nın anlamı da yaşadığı kaderine denk inanır mısınız? Dikkat edin “Soma”nın anlamını yazıyorum.

    Güncel Türkçe Sözlükte yazılı karşılığı ile “vücut hücrelerinin tümü”. Bir de Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü’nde bulunan anlamları var onları da yazmak isterim. İlki Trabzon ve çevresi coğrafya da “soma” kelimesi “sepicilikte derilere köpek dışkısı ile yapılan kurutma işlemi” ve ikincisi de Niğde ve KonyaCoğrafyası’ndan kaynaklı anlamı ile karşılık bulmakta. Bu anlam “rakı yapılacak üzüm suyunun geleneksel usuller ile yapımı sırasında anason katılmamış durumu”. Bütün bunların yanında ilk anlamı sanki sizin aradığınız anlam olarak karşınıza çıkıyor. Yani “vücut hücrelerinin tümü”.

    İşte bu anda bir yanda feryatlar, canı yanmışlıklar, “can havli ile verilen mücadeleler feryat-ı figan çığlıklar”… Diğer yandan da “malum ağızlardan, malum laflar!” Böyle bir durum var ortada haniyani. Bütün bunların yanında ülkemizde ve dünyada bugüne kadar yaşanmış tüm maden felaketlerinde beklenmedik şekilde aramızdan ayrılanların yerini doldurmak mümkün değil. Hem mümkün de olamaz zaten. Düşünsenize bir acı var ve bu acı bir vücudu sarsıyor. Evet, “bir vücut var ve bu vücudun tüm hücreleri sonuçta sarsılıyor” bu durumdan. Burası “sözün bittiği yer oluyor”. Bu durumdan kurtulamıyorsunuz.

    Kalakalıyorsunuz.

    https://geyvemedya.com/turkiye-olmus-bir-vucut-tumu-soma/

     

    Yayınlama: 19.08.2014
    Düzenleme: 19.08.2014 11:46
    733
    A+
    A-
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.