Samsun’a giden Bandırma Vapuru’da bir Geyveli

Samsun’a giden Bandırma Vapuru’da bir Geyveli

İşte, 19 Mayıs gerçeği: Bandırma Vapuru’nda tam 48 kişi vardı

19 Mayıs 1919’da Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, Bandırma Vapuru ile Samsun’a ayak bastı…

Envanter kayıtlarına göre, İstanbul’dan Samsun’a giden Bandırma Vapuru’da bir Geyveli var.

‘O’ Geyveli kim?

Tarihçi Yazar Murat Bardakçı son yazısında 19 Mayıs 1919 tarihinde İstanbuldan samsuna giden ve içinde Mustafa kemal Atatürk ile 23 kişinin bulunduğu geminin içlerinde biride Geyveli Ali Erin bulunduğu diğer 25 kahraman denizciyi yazdı.

Bandırma Vapuru’nu İstanbul’dan Samsun’a götüren ama gölgede kalan 25 kahraman denizci!

Dün, Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a gitmek üzere Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan ayrılmasının yüzüncü yıldönümü idi, önümüzdeki Pazar günü de Samsun’a çıkışının yüzüncü yıldönümü kutlanacak…

Yenilmiş, yıkılmış, perişan olmuş ve işgale uğramış bir imparatorluğun yerine yepyeni bir millî devletin kurulmasının ilk adımı olan böylesine önemli bir olayı her yıldönümünde hatırlayıp yüzüncü yıldönümünü de önceki senelere göre çok daha parlak şekilde kutlamak, mutlaka yerine getirilmesi gereken bir vazifedir… Dolayısı ile iki gün sonra Samsun’da düzenlenecek olan “100. Yıl” merasiminin de unutulmayacak bir kutlama olması gerekir ve eminim olacaktır…Samsun’a gitmek üzere yola çıkan Mustafa Kemal Paşa’yı temsil ettiği iddiasıyla bir Atatürk büstünün 1950’li yıllardan kalma üzeri açık ve her tarafı çiçeklerle donatılmış bir otomobile konup Şişli’den Karaköy tarafındaki rıhtımlardan birine götürülmesi gibisiden tuhaflıklar dün neyse ki yapılmadı. Aksine “Bandırma Vapuru”, “Samsun” ve “19 Mayıs” bahislerini artık hemen her kesim ciddî şekilde sahiplenmiş gibi idi ve  geçmişte İstanbul’dan Bandırma Vapuru’nu temsil eden bir geminin kaldırılmasına karşı çıkıp demediklerini bırakmamış olanlar bile Samsun’a sembolik Bandırma Vapurları gönderdiler. Öyle ki, devletin, üniversitelerin, kamu kuruluşlarının, vesairenin kaldırdığı gemiler biraraya gelecek olsalar bir deniz filosu teşkil edecek sayıda idi! Üstelik sadece gerçek değil dijital bir yolculuk bile hazırlandı, Bandırma Vapuru deniz yerine bilgisayar ekranlarında da demir aldı ve Boğaz’dan çıkıp Samsun’a doğru dümen kırdı!Bazı kişilerin senelerden buyana bulandırmaya, altında başka mânâ aramaya ve hakikatlerle alâkası bulunmayan tarihler uydurma heveslerinin vasıtası yapmaya çabaladıkları Samsun yolculuğunun son dönem Türk Tarihi’ndeki en önemli hadiselerin başında geldiğini ve uğradığı felâketler yüzünden inim inim inleyen bir milletin eski tâbiri ile “felâh” bulmasının ilk adımı olduğunu söylemeye lüzum yoktur.İNSANÎ BOYUT EKSİĞİMİZ…Ama, harabelerin arasından yepyeni bir devletin ortaya çıkmasıyla neticelenen böylesine önemli bir hadisedeki her ayrıntının araştırılıp kayıt alına alınması gerektiği halde bu iş maalesef yapılmadı, yayınlar halka mâlolamadı! Asker tarihçilerimizden Dr. Zekeriya Türkmen’in arşiv belgelerine dayanan ve bu konuda bence en önemli kaynağı teşkil eden çalışmaları sadece akademik camiaya hitap etti, sıradan okuyucu bunlardan habersiz kaldı. Başka memleketlerde ciddî bir tarih yazım metodu olarak kabul edilen “tarihî hadiseler ve insanî boyut” bağlantısının üzerinde de durulmadı ve neticede “19 Mayıs” ile “Samsun”, birer sloganlar yumağı hâlini aldı!Meselâ, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını Samsun’a götüren Bandırma Vapuru’nun mürettebatı hakkında da belgelere dayalı ciddî bir çalışma yapılmadı! Bandırma ile geminin kaptanı İsmail Hakkı Bey’den (Durusu) bahseden ama çoğunu kaptanın sağlığında bizzat yalanladığı ideolojik birkaç yazı haricinde Bandırma’yı Samsun’a kimlerin götürdüğü, yani vapurun makinisti, kamarotu, aşçısı vesairesi merak edilmedi; bu kişiler araştırılmadı ve kaptan İsmail Hakkı Bey’in dışında mürettebatın tamamı tarihin meçhuller galerisine terkedildi.Samsun’a “Dokuzuncu Ordu Müfettişi” olarak giden Mustafa Kemal Paşa’nın beraberindeki askerî ve sivil zevat ile Bandırma Vapuru’ndaki er ve erbaşların isimlerinin yeraldığı resmî listeleri yayınlamak bundan seneler önce bana kısmet olmuştu. Bugün de Bandırma’daki mürettebatın isimlerinin yazılı olduğu ve başkanlık sistemine geçilmesinden sonra Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı’na bağlanan Cumhuriyet Arşivi’ndeki 490-1-0-0/1199-203 numaralı dosyada bulunan ve daha önce yayınlandığını görmediğim bir listeyi neşrediyorum…

ANKARA’NIN HABERİ BİLE YOKTU!

Belgenin metnini vermeden önce, yazılma sebebini anlatayım:

Ankara Halkevi, 1933’te Ankara’da bir İnkılâp Müzesi kurmaya karar vermiş; Halkevi’nin reisi Nafi Âtuf Bey (Kansu) bu iş ile Müze ve Sergi Şubesi Mümessili Selim Bey’i vazifelendirip Gazi’yi Samsun’a götüren vapuru bulmasını istemişti…

Devlet, Mustafa Kemal’i Samsun’a götüren geminin adını unutmuştu!

Ankara, Gazi’nin  Samsun’a “Bandırma” isimli bir vapur ile gittiğini ama geminin artık mevcut olmadığını, 1925’te hurdaya çıkartılıp satıldığını ve hemen parçalandığını, Selim Bey’in Nafi Âtuf Bey’e 9 Haziran 1933’te gönderdiği yazı ile öğrendi!

Halkevi Reisi Nafi Âtuf Bey, konuyu bunun üzerine 20 Haziran 1933’te “Seyrüsefain”, yani Denizyolları İdaresi’ne sordu ve “Gazi Hazretleri’ni ilk defa Samsun’a götüren hangi vapur olduğu, süvari ve çarkçısı ve içinde çalışanların kimler olduğu, vapurun adı, kaç günde Samsun’a gitmişlerdir ve bu vapur halen duruyor mu, plân ve resimleri veyahut küçük bir modeli var mıdır, mezkûr vapurun eb’adı (ölçüleri) nedir, diğer vapurlardan başka farika-i mümeyyizesi (ayırıcı özelliği) mevcut mudur?” diye yazdı.

Denizyolları, Nafi Âtuf Bey’e 6 Ağustos 1933’te cevap verdi. Bu cevap tarihimizle ne kadar alâkasız olduğumuzu, hattâ yeni bir devletin kuruluş aşaması ile alâkalı en önemli sembollerden birinin hatırasını bile saygı göstermeyerek pervasızca yokettiğimizi ve Bandırma’nın tek bir fotoğrafının da muhafaza edilmediğini gösteren ibret vesikası idi!

Nafi Âtuf Bey’e Denizyolları İşletmesi Müdürü Sadettin Bey’in imzası ile giden cevapta Denizyolları Yönetim Kurulu’nun 5 Kasım 1925’te Bandırma Vapuru’nu satmaya karar verdiği ve geminin parçalattırıldığı söyleniyor; “Bandırma’nın elimizde plânı ve tek bir fotoğrafı bile yoktur” deniyor ama bütün bu hazin haberlerin ardından işe yarar bir de bilgi veriliyordu: Geminin 16 Mayıs 1919’da çıktığı Samsun seferinde görev yapan mürettebatın kim oldukları:

İşte, Bandırma Vapuru’nu İstanbul’dan Samsun’a götüren ama şimdiye kadar meçhulde kalmış 25 kahraman… Kaptan İsmail Hakkı Bey’in haricindekiler sonraki senelerde ne yaptılar, İstiklâl Harbi’ne katılıp şehid yahut gazi mi oldular, nerelerde yaşadılar, ne zaman vefat ettiler, kimbilir…

Süvari                      : Kayserili İsmail Bey

İkinci kaptan             : Üsküdarlı Tahsin Bey

Kâtip                        : İsmail Bey

Güverte lostromosu   : Hasan Reis

Serdümen                 : Temel Şükrü Efendi

Serdümen                 : Basri Ali Efendi

Ambarcı                    : Ahmet Hasan Efendi

Ambarcı                    : Maksut Süleyman Efendi

Tayfa                        : Cemil Süleyman Efendi

Tayfa                        : Rahmi Hüseyin Efendi

Tayfa                        : Temel Mesut Efendi

Başmakinist              : Hacı Süleyman Bey

İkinci makinist          : Süleyman Bey

Vinççi                       : Osman Emin Efendi

Vinççi                       : Galip Ali Efendi

Ateşçi                       : Halil Yusuf Efendi

Ateşçi                       : Mansur Arif Efendi

Ateşçi                       : Bahri Mehmed Efendi

Kömürcü                   : Mehmed Hasan Efendi

Kömürcü                   : Mehmed Ali Efendi

Birinci kamarot          : Tevfik Muharrem Efendi

İkinci kamarot           : Mehmed İbrahim Efendi

Muavin kamarot         : Ahmet Muhtar Efendi

Kamarot yamağı         : Halit Mustafa Efendi

Aşçı                          : Hacı Hamdi Osman Efendi

Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkmasının 100. yıldönümüne tesadüf eden önümüzdeki Pazar günü yine Bandırma Vapuru’ndan bahsedecek ve tarihimize karşı gösterdiğimiz emsalsiz vefasızlığın daha başka örneklerini vereceğim…

GEMİDE BULUNAN GÖREVLİLERİN LİSTESİ

01. Osman Nuri oğlu Ali Faik Efendi (kıdemli çavuş)
02. İbrahim İzzet oğlu Atıf (kıdemsiz çavuş)
03. Aydınlı Ali oğlu Musa (çavuş)
04. Konyalı Mustafa oğlu Kemal (çavuş)
05. Konyalı Kemal oğlu Mustafa (çavuş)
06. Sivaslı Ali oğlu Rıfat (onbaşı)
07. Sivaslı Rıfat oğlu Ali (onbaşı)
08. Çatalcalı Teyfik oğlu Adem (onbaşı)
09. Sincanlı Hüseyin oğlu Mehmed (er)
10. Sincanlı Ahmed oğlu Emin (er)
11. Sincanlı Mustafa oğlu İsmail (er)
12. Sincanlı İbrahim oğlu Ömer (er)
13. Alanyalı Kerim oğlu Mehmed (er)
14. Sungurlulu Hasan oğlu Elvan (er)
15. Geredeli Mehmed oğlu Mehmed (er)
16. Mudurnulu Mehmed oğlu Durmuş (er)
17. Geyveli Mehmed oğlu Ali (er)
18. Geredeli Şakir oğlu Nuri (er)
19. Akhisarlı Hasan oğlu Hüseyin (er)
20. Tokatlı Abdullah oğlu Mehmed (er)
21. Divrikli Abdullah oğlu Musa (er)
22. Kadıköylü Mehmed oğlu Hasan (er)
23. Yenihanlı Bekir oğlu Mahmud (er)
24. Üsküdarlı İhsan oğlu Mehmed Lütfi (er)
25. İzmirli Abdullah oğlu Ali (er)

Yayınlama: 18.05.2019
Düzenleme: 21.05.2019 16:31
1.393
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Yorumu Cevapla [ Yoruma cevap yazmaktan vazgeç ]

Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
  1. HALİM BAYAR dedi ki:

    Geyvemiz adına kıymetli bir bilgi paylaşımında bulundunuz,teşekkürler!