Milletvekilimiz Şaban Dişli Geyve ve Sakarya’yı Anlattı..
Şaban Dişli, Geyve’yi ve Sakarya’yı anlattı… Ak Parti Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, ‘Hürriyet Gazetesi’nin dünkü Cumartesi ilavesinde Aynur Tarhan’a ‘Küçük Osmanlı Sakarya’ başlığıyla Geyve ve Sakarya’yı anlattı..
İşte gazetede yayınlanan Şaban Dişli’nin Aynur Tarhan’a Geyve ve Sakarya’yı anlattığı o bölüm;
Sakarya’nın Geyve İlçesi’nde doğan milletvekili Şaban Dişli’nin çocukluğu renkli ve hareketli geçmiş. Geceye kadar çobanlık yapar, babasının kereste atölyesinde çalışır ve akşamları da gaz lambasının kısık ışığında ders çalışırmış. Daha doğrusu çalışmaya çalışırmış… Çünkü babası, “Gün çuvala mı girdi?” deyip gaz lambasını alır götürürmüş. Ortaokuldan sonra lise sınavına girmek için İstanbul’a gelmiş. Ancak çocukluğunda yaşadığı zorlukların hayatına ve kişiliğine kattığı artıları, değerleri de asla gözardı etmiyor.
Memleketini küçük bir Osmanlı’ya benzeten Şaban Dişli; Sakarya’da herkesin huzur ve barış içinde yaşamasından ve bu zengin kültürel mozaikten büyük mutluluk duyuyor. Sakarya’nın güzelliklerinden, içinde su menekşeleri olan longozdan, bereketli su kaynaklarından, restore edilen tarihi konaklarından ve şifalı kaplıcalarından söz etmeden de geçemiyor. Ege’yle bütünleşen zeybeğin Sakarya’da da oynandığını duymuştum. Ancak doğruluğundan emin olmak için bir de Şaban Bey’e soruyorum. Ve genelde manav yani Sakarya’nın yerlisi olanların zeybek oynadığını öğreniyorum. Karadeniz’in kemençesinin, Ege’nin de zeybeğinin Sakarya’da temsil edilmesinden gurur duyan Şaban Bey; “Biz Sakarya olarak tüm Türkiye’yiz” diyor.
Şaban Bey; bir baba olarak sahip olduğu değerleri desteklercesine Sakarya’dan enfes lezzetler ve değerli kumaşlarla gelmiş. Taraklı’nın çeyizlik ve ev tekstilinde kullanılan el emeği kumaşlarını, çeşit çeşit peynirleri, hem tahinle hem de ekmekle yenilen Taraklı’nın köpük köpük helvasını, kabak tatlısını, pişmaniyeyi, fındıkları ve 85 yıllık tarihiyle, sırrı lezzetinde saklı olan ıslama köfteyi bizler için getirmiş.
Gaz lambasıyla ders
Çocukluğunda çobanlık yapan, babasının kereste atölyesinde çalışan, okula giden ve akşamları da gaz lambasının ışığında ders çalışan Şaban Dişli; kültürel ve etnik zenginliği nedeniyle memleketini küçük bir Osmanlı’ya da benzetti. Ege’nin
zeybeğini ve Karadeniz’in kemençesini gururla temsil ettiklerini dile getiren Dişli; “Biz Sakarya olarak tüm Türkiye’yiz” dedi.
Sakarya “hayat” gibi
Deprem yaralarının çoğunun sarıldığını ve Sakaryalıların büyük bir azimle hayata tutunduklarını söyleyen Dişli; Sakarya’nın tıpkı hayat gibi acı ve tatlıyı yüreğinde sakladığını ifade ederken, “Sakarya huzur ve barış kenti” dedi.