İstikbal’de En Gür Seda İslamın Sedası Olacaktır
İSTİKBALDE EN GÜR SEDA İSLAMIN SEDASI OLACAKTIR.
Bana sordular: “İsrail Gazzeye saldırıyor. Hadiseye hangi noktadan bakıyorsun?
Şu noktadan bakıyorum: Müslümanlar musibet mektebînde tahsil yapıyor. Allah cc İslam’ın şahlanması için Müslümanlara batılı musallat etti. Asr-ı Saadetteki İslamiyet’e ne kadar ihtiyacımız olduğu anlaşılsın diye…
El hakku yalu hadis-i şerifini hem Mehmed Akif, hem de Said Nursi işlemiştir. Buna bakarak 300 senedir devam eden gecenin sabahını, kışın baharını her ikisi de beklemiş ve müjdelemiştir.
Akif’in Safahat’ından anladığımız şudur:
Hakikat mutlaka galip gelecektir. Bu âtıl hal geçecek, Müslümanlar her bakımdan ilerleyecek, bu yükselişe hiçbir şey mani olamayacaktır. Işığa perde çekilse de hakikat güneşi batmayacaktır.
Hata başka, hak başkadır. Müslüman başka, İslamiyet başkadır. Şu Müslümanlar İslamiyetle buluşunca İslam güneşi doğacak sabah olacaktır. Müslüman Müslümana dost olup, şahsi günahlarına düşman olduğunda gaflet bulutları dağılacak, Müslüman’ın Müslüman’a düşmanlığı biterse ümmet ortaya çıkacak, Müslümanlar bir millet olacak, o zaman kurtulacaktır.
Said Nursi, bu hadis-i şerifi şöyle açıklıyor
Mademki hak (İslamiyet) her zaman galiptir neden kâfir, Müslüman’a galiptir?
Her Müslüman’ın her vasfı İslam’a uygun olması gerekirken her zaman böyle olmuyor.
Her kâfirin her vasfı da İslam dışı olması gerekirken, bu da olmuyor.
Demek ki, kâfirdeki İslâmî prensipler Müslümandaki kafir prensiplerine galebe çalmaktadır.
Mesela ilim, teknik, çalışkanlık, beceriklilik İslam’ın malıdır; bu meziyetler İsrail’deki Yahudi’de olsa…
Cehalet, tembellik, beceriksizlik gibi gavur âdetleri de Mekke-i Mükerreme’deki Müslüman’da bulunsa…
İsrail’deki İslâmî prensipler, Mekke’deki gavur prensiplerine galip gelir.
Eğer İslamiyet kitapta kalmış, tatbikata çıkmamışsa, Müslümanlar hakla batılı karıştırmış, kuvvetsiz ve şaşkınsa Allah onlara bir düşmanı musallat eder ki, gaflet uykusundan uyansınlar!..
İlmin kendisi değil, neticesi mühimdir. Zafere ulaştırmayan harp ilmi, şifa vermeyen tıp ilmi, neticeyi bulamayan matematik ilmi, ibret alınmayan tarih ilmi ve yaşanmayan İslam ilmi kurtarıcı olamaz.
İlahiyat fakültesinde her ders var, ‘İslam’ın ticareti nasıl olur’ yok. Veya ders var, tatbik eden yok. O kapı 200-300 senedir kapalı. O kapı açılmadıkça ileri gidemeyiz. Seccademizi düşman çiğner.
İslamiyet, dünyanın her yerinde üstünlüğünü devam ettirirken, Müslüman İslamiyet’le bütünleşince, Müslümanların da galip geldiği görülecektir. Bu sebeple istikbalde en güçlü seda İslam’ın sedası olacak, Asya’nın yeri göğü İslam’ın eline geçecektir.
Bedir muharebesinde alınan esirlere şöyle bir teklif yapılmış: “On Müslüman’a okuma yazma öğretenler serbest kalacak.”
İşte İslam ve ilim!
Bu din, adamı geri bırakır mı?
Sizlere yazımı bitirmeden şu mübarek Ramazan gününde bir müjde vereyim. Allah’ın izniyle Kudüs Müslümanların eline ve idaresine geçecek.
Hiç kimse korkmasın Kudüs Müslümanların eline geçince bütün insanlık kurtulacak. Sadece Müslümanlar değil bütün insanlık huzura erecek İnşaAllah.
Selam ve Sevgi ile kalınız.