İstanbul Ah İstanbul
İSTANBUL ÂH İSTANBUL
İstanbul, âh İstanbul, tarihin nazlı kızı,
Sancağımın hilâli, bayrağımın yıldızı,
O’ndan ayrı kalanın dinmez kalbinde sızı,
Ancak onun bağrında can huzurla buluşur.
****
O en efsunlu masal, O en kutlu hakikat,
Nice ünlü cihangir O’nu eylemiş murat,
Seyran eyle Göksu’da, derdi kederi sil, at,
Melteminde zülüfler, siyah saçlar uçuşur.
****
Dokuz yüz doksan dokuz camlı Süleymaniye,
Kabul olan dualar Hak’tan kula hediye,
Değişmem bir taşını bin yaban abideye,
Öpünce toprağını, can cânâna kavuşur.
****
Her yolcunun ardından sallanınca bir mendil,
Anlatamaz halini, söylemez, lâl olur dil,
Gurup kanlı meşale, mehtap nazlı bir kandil,
Boğazında her akşam bin yakamoz tutuşur.
****
Martıların çığlığı, bilmem hangi makamdan,
Gez, dolaş Kadıköy’ü, kurtul kederden, gamdan,
Gönlüne huzur dolsun her lacivert akşamdan,
İstanbul damla damla ruhumuza karışır.