Geyveli aday Fevzi Şensoy:”Sakarya’ya borcum var”

Geyveli aday Fevzi Şensoy:”Sakarya’ya borcum var”

Kayalar Şirketler topluluğunda 30 yıl Genel Müdürlük yapan  AK Parti Milletvekili Aday Adayı Fevzi Şensoy, doğup büyüdüğü Sakarya’ya borcu olduğunu söyledi..

AK Parti Milletvekili Aday Adayı Fevzi Şensoy, doğup büyüdüğü Sakarya’ya borcu olduğunu söyleyerek, “Yıllarca çalışıp, bütün dünyayı dolaşıp elde ettiğim tecrübeyi şehrimizin gelişimi için kullanmak istiyorum Hayatım hep mücadele ile geçti, inşallah ömrümün sonuna kadar da insanlara hizmet etmek için uğraşmaya ve mücadeleye devam edeceğim” dedi

YOKSUL BİR AİLEDEN GELİYORUM
Sizi tanıyabilir miyiz? Kimdir Fevzi Şensoy? Ne gibi işler yapmıştır bugüne kadar?
Geyve doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Arifiye’de tamamladım. Sakarya İmam Hatip Lisesi’nden mezun olduktan sonra Bolu İzzet Baysal Üniversitesi işletme bölümünü bitirdim. İş hayatına 1982 yılında Sakarya’da mali müşavir olarak başladım. Kısa bir dönem Devlet Planlama Teşkilatı’nda görev yaptım. Daha sonra İstanbul’da bir şirkette çalışmaya başladım. Ben yoksul bir aileden geliyorum. Tabii biz çalışmak mecburiyetindeydik. İstanbul’da 30 yıl aynı şirkette çalıştım ve holdingin genel müdürü oldum. Holdingin başkanı ve sahibi benim kayınpederimdir. Hanım neticede şirketin ortağı. Ben diğer şirketlerdeki hisselerimi devrettim çünkü iş hayatını noktalamak istiyorum. 1, 5 ay öncesine kadar aralıksız bir şekilde çalıştım. Allah’a çok şükür maddi bir sıkıntımız yok, malvarlığımız da yerinde. Benim 100 yaşında bir annem var. Benimle İstanbul’da yaşıyor ama İstanbul’u sevmiyor. Onunla yakinen ilgilenmek istiyorum. Evli ve dört kız çocuğu babasıyım.

17 OYLA SEÇİM KAYBETTİK
Siyasete ne zaman ilgi duymaya başladınız?
İmam Hatip Lisesi öğrencisiyken Milli Türk Talebe Birliği’nde (MTTB) Orta Öğretim Komite Başkanlığı yaptım. Daha sonra üniversitede de Düzce ve Bolu MTTB Başkanlığı ve Genel Merkez İcra Kurulu üyeliğinde bulundum. O zamanlarda Akıncılar Teşkilatı vardı Milli Selamet’in. O gençlik kuruluşunda da yer alarak görev yaptım. O dönemde Milli Selamet Partisi’nden İsmail Müftüoğlu milletvekili seçilmiş, daha sonra bakan olmuştu. O seçim atmosferi içerisinde bir gece arkadaşlarla afiş asıyoruz. Tabii işe daldık, saat gecenin 3’ü oldu. Son tren gece 12’deydi, minibüsler de çalışmıyordu. Arifiye’ye gitmek için taksi tutmamız gerekiyordu ancak yeterli paramız yoktu. Yaya olarak yola çıktık, Sigorta kavşağında bir yağmur başladı, evi gidene kadar sırılsıklam olduk. Sabah 5’e doğru eve vardık ve annemden güzel bir fırça yedim. İstanbul’a göç ettikten sonra, ihtilal sonrası o zamanki partimiz Refah Partisi ile ilişki kurdum. Orada teşkilatlarda bir fiil çalıştım. Maddi ve manevi katkı verdim. 1991 seçimlerinde de İstanbul 1. Bölge 2. sıradan milletvekili adayı oldum. 17 oyla bölge barajını geçemeyince seçilemedim.

STK’LARDA AKTİF GÖREVLER ALDIM
Sivil toplum kuruluşlarında da hayli aktif görevler almışsınız…
Evet… MÜSİAD’ın kurucularından biriyim. Ayrıca Türkiye’de meşhur bir okul olan Kartal ve Kadıköy İmam Hatip liselerinin dernek yöneticiliğini yaptım. İmam Hatip okullarındaki yöneticiliğim 28 Şubat dönemine rastlar. Türkiye’de İmam Hatip okullarındaki başörtüsü problemini şansımın da gayretleriyle ilk olarak Kadıköy çözmüştür. Bunun yanında Faysal Finans Kurumu Kurucu üyeliği, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu üyeliği, Siyami Ersek Hastanesi Derneği Yönetim Kurulu üyeliği, İslam Kalkınma Bankası Türkiye Raportörlüğü, Avrupa İslam Fonu Türkiye Temsilciliği gibi görevlerde bulundum. Benim kaderim olsa gerek, nerede görev alsam bana muhakkak mali işler düştü.

SAKARYA’DAN HİÇ KOPMADIM
AK Parti’de daha önce de aday adaylıklarınız oldu. Bununla ilgili de bilgi verir misiniz?
Ben Sakarya’dan hiç kopmadım. Her hafta arkadaşlarımızı ziyarete gelen bir insanım. Bir davet üzerine 2004 yerel seçimleri öncesi Sakarya Büyükşehir Belediye başkanlığına aday adayı oldum. Temayül yoklamalarında iyi bir sonuç aldım ancak bizden kaynaklanan bir problem nedeniyle 2-3 gün kala adaylıktan geri çekildim.

ADAYLIK HUSUSUNDA BASKI YAPILDI
Bu dönem milletvekili aday adayı olmanızın nedeni nedir?
Ben 250 yaşında varım… Hayatın bütün cilvelerinden geçtim. Ben ekonomistim ama aynı zamanda bir mühendisim, bir hukukçuyum, bir makineciyim, bir elektrikçiyim, bir finansmancıyım; yani yaşadığım süreç içerisinde bütün bu işleri aktif olarak yapmış bir insanım. Tabii bunlar parayla elde edilemez. İşimden dolayı 50’ye yakın ülkeye gittim. Proje geliştirme, ortaklık, Türkiye’de yapacağımız projenin dünyadaki örneklerini görmek gibi konularla ilgili Batı’dan Doğu’ya birçok şehir gezme ve dünya kültürünü özümseme imkânım oldu. Neticede ben burada doğdum büyüdüm ama hayatımı İstanbul’da sürdürüyorum. Her şeyin bir sonu var. Para kazanmanın da bir sonu var. Gururdan Allah’a sığınarak söylüyorum ki herhangi bir isme ihtiyacım yok. Maddi olarak bir beklentim ve sıkıntım da yok. Son 2 güne kadar aday adaylığını düşünmüyordum. Son 2 gün içerisinde bir trafik yaşandı ve “Neden bu işe girmiyorsunuz. Siyasi tecrübeniz var. En alttan en üste kadar teşkilatlarda çalışmış bir insansınız. Aday adayı olmalısınız” diye baskılar gelmeye başladı. Bu baskıların nereden geldiğini söylemeyeceğim. Bunun neticesinde başvurumu yaptım.

BU ŞEHRE BİR BORCUM VAR
Neden İstanbul’dan değil de Sakarya’dan milletvekili aday adayı oldunuz?
Ben İstanbul’dan çok rahat bir şekilde listelere girebilirim ancak benim Sakarya’ya bir borcum var. Milletvekilliği gerçek manada hakkı verilerek yapıldığı takdirde kolay bir iş değildir. Bir kere 900 bin küsur nüfuslu bir şehrin vebalini üzerine alıyorsunuz. Bu insanların dili ve özü olmak mecburiyetindesiniz. Devletin belli bir bütçesi var. Şehrimizin İstanbul ve Ankara’ya yakınlığı çok ayrı bir özelliktir. Bugüne kadar devlet bütçelerinden alması gereken payları alabildi mi Sakarya? Nüfus var, toprak büyüklüğü var, ulaşım konusunda ana arterlere yakın, Karasu’da liman da yapılmak üzere… Ben şehrin bu potansiyelini avantaja dönüştürmek adına üstüme düşen vazifeyi yapmak ve bu itibarla bu şehre olan borcumu ödemek istiyorum. Allah bize milletvekili olmayı nasip etmişse bunu kimse engelleyemez, nasip etmemişse de bütün dünya bir araya gelse bunu yapamaz. Ben inanmış ve teslim olmuş bir insanım. Hayatım hep mücadele ile geçti, inşallah ömrümün sonuna kadar da insanlara hizmet etmek için uğraşmaya ve mücadeleye devam edeceğim.

TEŞKİLATLARDAN DESTEK GÖRDÜM
Aday adayı olduktan sonra teşkilatları ve sivil toplum kuruluşlarını dolaştınız. Nasıl tepkiler aldınız?
Ben her ne kadar İstanbul’da yaşıyorsam da teşkilatların yabancısı değilim. Teşkilatlara yaptığım gezilerde çok büyük bir destek gördüm. Zannedersem temayül yoklamasından da iyi bir netice aldım. Zira Ankara’daki mülakat esnasında bana ilk sorulan, “İstanbul’da yaşamanıza rağmen teşkilatlar sizi çok sevmiş. Bu sevgiyi nasıl elde ettiniz” sorusu oldu.

KOMİSYON DERSİNE ÇALIŞMIŞ
Ankara’daki mülakat nasıl geçti?
Mülakatta çok uzun bir zamanınız yok. Kısa süre içerisinde kendinizi ifade etmeniz gerekiyor. Fakat komisyon da dersine çalışmış. Daha önceden CV’lerimizi incelemişler. Bu doğrultuda çeşitli sorular yönelttiler, biz de dilimiz döndüğü kadar cevaplandırdık. Artık takdir komisyon üyelerinin.

DAVAM İÇİN ÇALIŞIRIM
73 aday adayı arasında şansınızı nasıl görüyorsunuz? Sıralamada yer almaz veya arkalara konulursanız tepkiniz ne olur?
Benim içim 1. sıra veya 7. sıra arasında bir fark yok. Benim Allah’a tevekkül etmiş ve bu davaya inanmış bir insanım. Listeye konmamak da beni üzmez, küstürmez. Davam için çalışmaya devam ederim. Beni Fizan’a gönderseler Fizan’a bile giderim.

GİDİŞAT 7-0’I GÖSTERİYOR
AK Parti’nin Sakarya’daki 7-0 idealini gerçekçi buluyor musunuz?
Önümüzdeki dönem içerisinde yeni bir anayasa çalışması yapılması gerekiyor. Yeni anayasa özgürlüklerin önünü açacak. Bu hedefe varmak için 400 milletvekili hedefi kondu. Ben de bu hedef için buradayım. Yoksa illaki milletvekili olmak gibi bir derdim yok. 400 vekil hedefine ulaşmak için seferber olmak ve bunun için Sakarya’da da 7-0 yapmak zorundayız. Bu dönem parti farkı gözetmeksizin her kesimin oyunu istiyorum. Gidişat da Sakarya’da 7-0 olacağını gösteriyor.

CİHAN DEVLETİ YENİ TÜRKİYE
Yeni anayasa, başkanlık sistemi, çözüm süreci gibi hususlardaki düşünceleriniz neler?
Sınırları olan bir devletiz. Bu devletin içerisinde de 78 milyon insanımız yaşıyor. Bunların mutlaka Türk, Kürt, Abaza, Laz olması da gerekmiyor. Bizim coğrafyamız içerisinde bir mozaik ve zenginlik var. Bizim Yahudi, Ermeni, Rum vatandaşlarımız da var. Dünyanın neresinde var bu zenginlik? Katı bir milliyetçilikle insanları baskı altına alamazsınız. Bütün sıkıntılar bu anlayıştan kaynaklandı. Türkiye 500 milyar dolar terörle mücadeleye harcadı. Artık bu para kalkınmaya ayrılacak. Allah’a şükür belli bir noktaya geldik. Türkiye kalkınmak isterken başta İngiltere olmak üzere diğer devletler bu kalkınmayı engellemek için türlü yollara ve fitnelere başvurdu. Artık bu oyunların farkına varıldı ve düzen bozulmaya başladı. Çözüm süreci, başkanlık sistemi ve yeni anayasa bu gibi dış kaynaklı operasyon ve oyunların önünü tıkayacak ve ülkede barışı ve zenginliği tesis edecek adımlardır. Başkanlık sistemi ile iki başlılık ortadan kalkacak. Yeni Türkiye, büyük cihan devleti Türkiye demektir. Bu nedenle Sakarya seçmeni 7-0 hedefini hiç unutmasın ve desteğini esirgemesin…(YeniSakarya)