Geyve’deki Asansör Düşmesine Kaza Deyip Geçilmesin

Önceki hafta Geyve ilçesinde bu yıl eğitim ve öğretime açılan 3 katlı Geyve Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenler tarafından kullanılan 4 kişilik asansöre 7 öğrenci binmesi sonucu asansör 2nci kattan 3 kat aşağı düşerek -1’e çakıldı. Düşme sonucu 7 öğrencinin ikisinin ayakları kırıldı, ikisi ise kafa travması geçirdiler. Diğer öğrencilerde kazadan çeşitli yerlerinden yara alarak kurtuldular.

Bazı kaynaklar 3 kat aşağıya düşürerek çakılan asansörün 4 kişilik öğretmen asansörü olduğunu ileri sürerken Ramazan Bulut adlı öğrencisi ise arkadaşlarının bindiği asansörün engelli asansörü olduğunu belirterek  “Engelli asansörüydü, ara sıra öğrenciler kullanıyordu. Son zamanlarda asansörde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu sesinden de gidişinden de anlaşılıyordu. Engelliler için tasarlanmış asansördü ancak öğrencilere yasak değildi. Asansör 6 kişilikti, 630 kilo taşıyabilir yazıyordu üzerinde. Bunlar 7 kişi binmiş. Zaten daha binerken kapı kapanmadan direk aşağıya çökmüş asansör. Asansörün kenarındaymış arkadaşlarım. Asansör dimdik inmemiş yan yan inmiş. O yüzden ayakları biraz hasar görmüş.”

Asansörün 4 kişilik olması halinde 7 kişinin binmesi ve mevcut ağırlığın aşılması sonucu bir çakılma yaşanmışsa bile bu durum kabul edilemez bir durum. Asansörün mevcut fazlası bindiğinde uyarı vermesi ve hareket etmemesi lazımdı. Eğer okulun öğrencilerinden Ramazan Bulut’un verdiği bilgiler doğruysa durumda daha da vahim bir hal alıyor. Bu durum asansörde ki teknik hatalar kadar okul yönetiminin de sorumsuzluğu  olduğunu düşündürür.

Asansörün şekli ve binen sayısından bağımsız olarak asansörün standartlara uygun yapılması halinde ne olursa olsun düşmeyeceğini, uluslar arası asansör üreticilerinin temsilcilerinden öğreniyoruz. Yine bu isimler Türkiye asansör sanayisinin 1 milyar dolarlık bir ciroya sahip olduğunu, Türkiye’de toplam 150 asansör markası olduğunu belirtirlerken merdiven altı üretimlere dikkat çekiyorlar.  Türkiye’de asansör ile ilgili 3 bin 500 şirket bulunuyor. Bütün Avrupa’daki sektör şirket sayısı ise sadece 500 civarında. Avrupa’da 3,5 milyon asansör bulunurken, bizdeki sayı 250 bin civarında. Ve bu asansörlerin çoğu merdiven altı firmalar tarafından üretiliyor.

Türkiye’de asansör kazalarında ayda 4-5 kişi yaşamını yitiriyor. Kazaların sebebi ise merdiven altı firmaların ürettiği asansörler. Asansör mevzuatı açısından Türkiye, Avrupa’dan geri değil. Aynı mevzuat var, hatta Türkiye’de her yıl denetlenmesi gerekiyor. Avrupa’daki zorunluluk ise iki yılda bir… Buna rağmen, Türkiye’deki asansörlerin yüzde 30’u, Avrupa’daki asansörlerin de yüzde 50’si denetlenebiliyor. Denetim firmaları sektörün yüzde 40’nı oluştururken Türkiye’de denetim yapan firmaların çoğu da merdiven altı firmaları.

Ne sebep olursa olsun Geyve’de çakılan asansör marka bir firmanın üretimi olsa çakılmazdı. Muhtemelen merdiven altı bir firmanın üretimi. Bu nedenle cumhuriyet savcıları bu olayı çok iyi araştırmalıdırlar. Firmanın üretimi ve denetimden kaynaklanan bir kusur varsa bu cinayet veya cinayete teşebbüs gibi değerlendirilmelidir. Geyve Anadolu İmam Hatip lisesinde yaşasan asansör çakılmasını asla bir kaza gibi değerlendirilmemelidir. Firma kadar, ihaleyi açan, yapıyı denetleyen ve okul yönetimi de bu soruşturmada eksiklik yönünden soruşturulmamalıdır. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın talimatıyla başlatılan soruşturma sulandırılmamalı, milli eğitimin koridorlarında kaybolmamalıdır. Bir eksiklik varsa herkes bunun hesabını yargıya vermelidir. Yeni Türkiye ve Sakarya’ya artık kaza adı altında cinayetler ve bedava ölümler, yaralanmalar yakışmıyor.