Geyve, Taraklı, Kaynarca İlçelerinde Kullanılan Deyimler ve Atasözleri

Geyve, Taraklı, Kaynarca İlçelerinde Kullanılan Deyimler ve Atasözleri

Geyve, Taraklı, Kaynarca İlçelerinde Kullanılan Deyimler ve Atasözleri

Yurdumuzun her yöresinde olduğu gibi, şehrimizin bütün bölgelerinde kendine has deyim ve atasözleri bulunmaktadır. Öncelikle bu atasözleri ve deyimlerde Anadolu insanının “Allah – kader inancı”, öz be öz tertemiz Türkçe’miz dikkati çeker. Şehrimizin manav kültürünün genellikle yaşadığı ilçelerden olan Geyve Taraklı ve Kaynarca yöresinde Ahmet İşsever ve Fahri Tuna’nın derlediği bazı deyim ve atasözleri şunlar:

BAŞ YOK BADIRIK YOK

Yaptığı işleri pek düzgün olmayan insanlar için söylemiştir. Anası yok, babası yok, akıl verecek kimsesi de yok. Onun yaptığı işler de bu kadar olur anlamı için söylenir.

SİDİK YARIŞI YAPMAK

Varlıklı bir insanın fakir ve gariban birisi ile bazı konularda dalga geçmesi sonucunda garibanın söylediği sözdür. Sen varlıklısın, bense fakir. Ben seninle boy ölçüsü yarış yapamam anlamında
söylenir. Garibanın söylediği (ben seninle sidik yarışı yapamam) sözüdür.

EŞEĞİN SIPAYA UYDUĞU ZAMAN

Yaşlı insanların kendisinden beklenmeyen davranış ve tavırları çocukları eğlendirmek için yaptıklarını kendisine yakıştırmayanlara dedikleri sözdür. Ne yapalım, eşeğin sıpaya uyduğu zamandayız.

YARALI PARMAĞA İŞEMEMEK

Kimseye yardım etmeyen, hayırı dokunmayan, sadece kendi çıkarını düşünen insanlara yapılan yakıştırmadır.

G.TÜNDE FİY BİTİ Mİ VAR?

Fiy biti durduğu yerde pek eğlenmeyen, sürekli hareket halinde olan bir hayvandır. Durduğu yerde duramayan, sürekli kımıldayıp hareket eden insanların da bu bite benzetme yapılarak tenkit
edilme sözüdür. Örnek “G. tünde fiy bitimi var? ne kımıldayıp duruyosun?”

GÖLGE GOYUK

İş yapmasını pek sevmeyen, sürekli sağda solda oturan tembel insanlara söylenir. Gölge Goyuk (güzel) otur bakalım bunun tersi zamanlarda gelecek, ne yapıcaksın? seninle o zaman görüşürüz.

ÖRDEK YAPMAK

Kendisine verilen normal kazancının dışında, toplanan gelirlerden sahibinin haberi olmadan para çalmanın kibarca söylenişi. Örnek “toplanan para az gibi, yoksa ördek mi yaptın?”

KULAK ARKASI ETMEK

İnsanlara, işine gelmeyen herhangi bir şey söylendiğinde veya yapması istendiğinde boşverip görmemezliğe, duymamazlığa getirilenler için söylenir. Örnek “istediğim şeyleri hep kulak arkası
ediyorsun.”

SOKMA AKILLI

Çok cahil ve bilgisiz insanların her duydukları söze inanarak yanlış da olsa bu fikirde ısrar etmeleri sonucunda, dinleyenlerin tepkilerini belli etmek için söyledikleri sözdür. Örnek “Allah’ın
sokma akıllısı, herşeye inanıp kanıverir.”

NARDİNİN SIĞIRI GİBİ YEMEK

Aşırı derecede obur ve durmadan atıştırıp yiyen insanlar için söylenmiştir. Örnek “yeter artık, Nardı Ağanın sığırı gibi yiyip durma”

NE EĞERE GELİYORSUN NE DE SEMERE
Çok aksi ve bir türlü sözünden dönmeyen, hep kendi dediğini yapanlar için söylenir. Bu kişiler, hiçbir fikri kabul etmeyip hep kendi söylediklerinin doğruluğuna inanırlar. Konuştuğu insanlarda bu yüzden kendisine, “kardeşim, ne eğere geliyorsun, ne de semere” diyerek azarlarlar.

MAZİN EMMİ KİM

Yöremizde mazin kelimesinin anlamı camideki imam yardımcısı olan Müezzin kelimesinin karşılığıdır. Herhangi bir konu üzerinde karşısındaki insana yardım amacı ile biraz fazlaca ısrarcı olmasından rahatsız olununca, yardım etmeye çalışanı susturmak ister. Konuşmacı, yine devam edince azarlanır ve yeter artık sus denir. Konuşmacı ağzına fermuar çekme hareketini yaparak, Mazin Emmi Kim “der. Bunun anlamı,” mazin sustu. Artık istesen de konuşmam, konuşmamı beklemelidir.

YALANDAN KİM ÖLMÜŞ

Sürekli yalan konuşanların anlatımı için kullanılan bir deyimdir. Örnek “söyle, söyle bakalım, yalandan kim ölmüş?”

ZIVANADAN ÇIKMA

Aşırı sinirlenmeler sonrası söylenen bir sözdür. Karşısındaki insanı, yaptığı kötü şeylerden vazgeçirmeye çalışma sonrasında başarısızlığa uğrandığında bu deyim kullanılır. Örnek “dostum, insan gibi davran, beni zıvanadan çıkarma.”

SEL AĞZINDAN KÜTÜK KAPMAK

Hayatta kazandığı servet ve malın, elde olmayan nedenlerle çok hızlı bir şekilde kaybedilmesi karşısında, çaresizlikle çabalayıp, zararlarının bir kısmını kurtarma çabasını anlatırken kullandığı
deyimdir. “Ne Yapalım? Sel ağzından kütük kapıyorum.”

EBENİN HÖREGESİ

İnsanlar, kötü yollara gidenlere, iyi niyetli sözlerle nasihatlarda bulunurlar. Kişi, tam tersi davranışlarına devam eder, kendisine karışılmamasını ister. Yapılan tüm uyarılara rağmen nasihatlar boşa gidince, “ne halin varsa gör” anlamına gelen bu deyim söylenir: “Ebenin höresgesi, ne halt edersen et, cezasını sen çekeceksin” denir.

HEM KÖR, HEM FODUL

Bazı insanlara, yaşadığı zorluklar karşısında, dostlarınca yüklüce yardımlar yapılarak, problemlerinin çözümünde yanında olunur. Yoluna aynen devam eden kişi elinden tutanlara da nankörlük yaparak, “benim için ne yaptınız” tarzında aykırı laflar ederek umursamaz tavırlar sergiler. Bu davranış karşısında yardımda bulunanlar da, “adama bak hem kör, hem fodul” deyimini kullanırlar. Fodul, kaba ve nankör insan anlamındadır.

EŞEK HOŞAFTAN NE ANLAR?

Yanlış yolda giden insanlara önemli tavsiye ve öneriler yapılır. Ancak kişi, davranış ve yaptıklarına ısrarla devam eder. Nasihatların boşa gittiğini gören insanlar “eşek hoşaftan ne anlar” diyerek kızgınlıklarını belirtirler.

NE ATIN KAÇTIĞINDA, NE HEYBEN DÜŞTÜĞÜNDE

Vurdum duymaz insanlar için söylenmiş bir sözdür. Sevdiği ve daima iyiliğini istediği arkadaşının bir türlü istediği gibi düzgün davranıp olumlu yaşamaması sonucunda üzülen ve kırılan insanların söylediği bir sözdür. Örnek “Sevgili arkadaşım, ne atın kaçtığı, ne de heybenin düştüğünde umrumda değil. Ama,
şu vurdum duymaz tavırlarından artık vazgeç.”

DIMDIZLAK BIRAKMAK

Bir insanın bazı kişilerce herhangi bir sebepten dolayı elinde, avucunda neyi varsa, bütün malı mülkü, serveti, her şeyini elinden alarak, onu öylece ortada bırakmasının anlatımıdır. Örnek “Hasan Ağa, Mehmet’in kendisine olan borcu yüzünden herşeyini alarak onu dımdızlak ortada bıraktı.”

KULAK ASMAMAK

lgilenmemek, boşvermek, söylenen şeyleri duymazdan gelmek. Örnek “kendin söyle, kendin dinle, kardeşim, bana biraz kulak ver, hep boşa konuşuyoruz.”

KARNIMA YAKIŞTI

Yediklerini çok beğenen insanların yakıştırmasıdır. Bir yere misafirliğe giden insanın yediklerini çok beğendiyi için ev sahibine karşı methiye olarak söylediği kelimelerdir. Örnek “Abla, yemeklerin
o kadar güzel olmuş ki, karnıma yakıştı. Bu yemeklerde çok sevdiğim yemeklerdendi.”

KÖRÜK DELİNDİ

Gençlik yıllarında elinden her iş gelen, maharetli, çalışkan ve herkesin işine yardımcı olan insanların, yaşlanmaları sonucunda artık eskisi gibi çalışmadığı için, kendisinden çeşitli konularda yardım isteyenlere üzülerek söylemiş olduğu sözdür: “Arkadaş, körük delindi. Artık senin tanıdığın insan mazide kaldı.”

ATEŞ ALMAYA MI GELDİN?

Gittiği yerlerde fazla eyleşmek istemeyip, hemen dönme gayretinde olanlar için söylenir Örnek “Arkadaş, biraz otur, soluklan, ateş almaya mı geldin?”

ELEKÇİ KARISI GİBİ GEZMEK

Yerli yersiz ve hiç durmadan amaçsızca gezen insanları tenkit etmek amacıyla söylenmiş bir deyimdir. Örnek “Ne dolanıp duruyorsun? Otur, biraz kendi işlerini yap. Aynı elekçi kadınlara benziyorsun, otur da arkan yer görsün.”

İÇİĞİNİ CİCİĞİNİ ARAMAK

Bu sözdeki (iciğini ciciğini) kelime anlamı en ince ayrıntısına kadar indirmeyi ifade eder. Çok konuşan ve her şeyi merak edip soran insanlar için söylenmiş bir sözdür. Örnek “yeter artık herşeyi anlattım. Herşeyi didik didik ediyorsun, iciğini ciciğini arıyorsun. ben bundan fazlasını bilmiyorum.”

KASAYA ANAHTAR UYDURMAK

Bir yerden her ay para almayı garantilemiş, derdi tasası olmayan insanları ifade eder. Örnek “Hükümetin kasasına anahtarı uydurmuşsun. Geçinip gidiyorsun.”

KULAK ŞAPIRDARTMAK

Duymazdan, anlamazdan gelmeyi ifade eder. Örnek “Borcunu vermesini istedim, kulak şapırdatı verdi.”

ZEMHERİ KÜLHANBEYİ

Aşırı soğuklarda yaz günü gibi giyinerek gezenleri ifade etmek için söylenmiş bir sözdür. Örnek “Kardeşim, üzerine kalınca bir şeyler giy. Zemheri külhanbeyi gibi gezinip durma. Hasta olucaksın.”

LAFA OMUZ VERMEK

İşine gelmediği şeylere karşı isteksiz davranan, kendisinden beklenen davranışları göstermeyen insanları anlatan sözdür. Örnek “Bana biraz kulak ver. Lafa hep omuz veriyosun laflarımız boşa
gidiyor.”

DÜĞÜNÜ BAYRAMI OLMAK

Çok yaşlılar veya derdinin devası olmayıp çekenler için söylemiş bir sözdür. Çok yaşlılar veya uzun süreli yatalak hastalarla, hastalığının tedavisi bulunmayan, çeken hastaların ölümü sonrasında, insanların aralarında konuşulurken söyledikleri sözdür. Örnek “Adamcağız çok çekti, öldü de iyi oldu. Bu ölüm onun için düğünü, bayram oldu. Kurtuldu.”

ARCAKLAR KÖPEĞİ GİBİ YATMAK

Arcaklar, yöremizdeki bir köyün adıdır. Toplum içinde yayılıp, uzanıp yatan insanlar bu deyimle ifade edilir. Örnek “milletin içinde uzanıp yatmaya utanmıyor musun? O ne öyle, arcaklar köpeği gibi yatmışsın.”

AYI KARISI GİBİ SÖYLENMEK

Somurtan, surat asan, homurdanan insanlar için söylenir. Örnek “suratını asmış ayı karısı gibi niye homurdanıp duruyorsun.”

TEKEN ÇEVİRMEK

Durduğu yerde fazla eylenmeyen, sürekli dolaşmayı kendisine huy edinmiş insan tarifidir. Örnek “teken çevirip durma, biraz oturda g.tün yer görsün.”

AŞAĞI ÇARŞIDA BİRŞEY SÖYLE, YUKARI ÇARŞIDA KENDİN İNAN

Gerçek dışı bir haberi uydurup söyleyen insanların, haber kulaktan kulağa yayılarak başka bir mekanda kendisine söylendiğinde, yalanı söyleyen kişinin, kendi yalanına kendisinin inandığını anlatmak için söylenmiş bir deyimdir. Taraklı bölgemizdeki Yalaza’ya benzer bir deyim.

Bölgenin Atasözleri

Gelinen yere gidili(r)

Gurumuş gabine girmiş (Kişinin çok zayıfladığına işaret edilmektedir.)

Has gızdan has gelin olu(r)

İğde de olu, arşakda da olu, dokiyen galtakda da olu(r) (Kötülüğün her tarafta olabileceğine işaret edilmektedir.)

Kel yavrusu gibi ne coruduyon? (Kara kara ne düşünüyorsun anlamındadır.)

Kırk gurda bi hurda. (Kişinin çok, yemeğin az olmasına işaret edilmektedir.)

Mal saybisine çekemiş

Mertmenin alt başı dövüş, üst başı seviş (Evlilerin kavgasının geçiciliğine işaret edilmektedir.)

Misafiri atlamalara gada geçirmesey tavıkla kurklamaz (Misafire çok hürmet edilmesi gerektiğine işaret edilmektedir.)

Misafirin sevileni ekmek yapildi gün geli(r)

Namuslu adamdır; gursandan haram lokma geçmemişdir

Naış (nakış) örnine göre işleni(r)

O ede, sen dinesin

Onda çüke sürüm akıl yoktur be (Kişinin akıl-fikirsizliğine işaret edilmektedir.)

Ön teker nerden gidese, gıç teker de urdan gidemiş

Pis günahları boynuna…

Sen bilisin dince dövüş gavga omaz

Sen söle sen dine (Kişinin söz dinlemezliğine işaret edilmektedir.)

Sensin selensin dövüşe dutuşyola

Sofranın sınırı yok, tokadın yuları yok

Yavrılı kurkin ibi gızamaz (Annelerin cömertliğine işaret edilmektedir.)

Yirik at kendi yemini kendi artırı(r), yirik omyan at kendi yemini kendi bitiri(r) (Kişinin çalışkan ve dürüst olması durumunda zamanla ona sahip çıkılacağına, tembel ve geçimsiz olması durumunda herkesin ondan uzak duracağına işaret edilmektedir.)

Allah kimseleri yerinden yurdundan yaynıtmasın

Allah’a şükür, yiyoz içyoz, ganımız doyuyo…

Allah’dan bi şaşgınnık omazsa geliriz

Ali evlendi Güllü görücüye gitti

Altgıya oturulmadan üstgıya oturulmaz (Hiyerarşi ve sabrın önemine işaret edilmektedir.)

Anasının vurdi sibinen duryo gız ta u (Kişinin henüz çok genç olduğuna işaret edilmektedir.)

Aşadan (aşağıdan) yer yakdı, yukadan gün yakdı

At gibi beygir gibi gız oldu (Kızın güçlü kuvvetli olduğuna işaret edilmektedir.)

Atlamadan atlim duz gibi çatlim… (yemin ederken söylenir.)

Böle darak dişi gibi insan (Kişinin düzgün ve ahlaklı olduğuna işaret edilmektedir.)

Bi ağaçtan keş küri de olu, b.k küri de…

Cınganın yançinde gözleme galı mı?(Kişinin savurganca harcamasına işaret edilmektedir.)

Damat misafilliye (misafirliğe) geldiğinde af(h)ırda goca öküz titremiş. (Damatlara karşı cömert davranıldığına işaret edilmektedir.)

Davulun sesi uzaktan goygun gelir

Deri depi bört böci salliyen Cenabı Allah

Dim diyenin dim guyri

Dışadan sen ben diyola ki…

Ekmek kesenin gızı olumuş

Elham dürüsünnen gızla sürüsünnen

Elimi yüzüme aldım…

Evde çorba yok daşacak goca yok boşicek

Ganım (karnım) yandı…. (Çok üzüldüm anlamındadır.)

Goca öküz otluk yığınının devrildi gün doya(r)

Gocaguş (Huluguş-Baykuş) ötdü Şükürü ölecek… (Baykuşun uğursuzluk getirdiğine inanılır..)

Gonşula razı gelise (Bayanın kocasından izin almasına işaret edilmektedir.)

KAYNAK:Yerelkültür.org

Sakarya Yerel Kültür Derneği

Yayınlama: 23.05.2019
Düzenleme: 26.05.2019 12:39
2.245
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.