Geyve Ayvası Haftamız Olsun.
GEYVE AYVASI HAFTASI
İlkokuldayken “Yerli Malları Haftası” kutlardık. Hepiniz bilirsiniz, yerli malı kullanmayı ve tutumluluğu teşvik etmek ve öğrenciler de bu bilinci oluşturmak için kutlanılan hafta. Hala okullarda kutlanıyor mu bilmiyorum. Bizim o zamanlar kutladığımız haftanın adı “Yerli Malları Haftası” mıydı yoksa “Geyve Ayvası Haftası” mıydı pek emin değilim açıkçası. Niye derseniz? O gün okula taşıdığımız ayva var ya… O kadar ayvayı Geyve Halinde görürdünüz ancak.
Sanki söz birliği etmişçesine, tüm sınıf kilo kilo ayva götürürdük sınıfa. Yerli malı olacak ya… Bizim baş yerli malımız da ayva ya. Otuz öğrencinin her birinin en az bir kilo ayva götürdüğünü düşünürseniz, hesabı siz yapın. Gözünüzün önünde bir tablo canlanmıştır sanırım. İtiraf edelim hadi, çok güzel bir tablo değil mi? Sınıfta her yer altın sarısı. Kapıdan bir giriyorsunuz, tüm sıraların üstü ayva dolu. Sapsarı, ışıl ışıl bir sınıf, altın ışıltısı gibi… Biz çocuklarda da bir coşku, bir sevinç… Sanırsınız ayva festivali var. Şükredilesi bir görüntü… Ayva güzel, çocuklar güzel, şükretmeyelim de ne yapalım!
Elbet, ayvadan başka meyveler de olurdu ama varsa yoksa ayva. Ne yapalım yani, Geyveli çocuklar olarak muz götürecek halimiz yoktu ya. Sağı solu ayva olan, çocukluğu ayva bahçelerinde, ayva ağaçlarının altında, tepesinde geçen çocuklar olarak tabii ki ayva götürecektik. Bize yakışan da buydu.
Yalnız bir sorunumuz vardı. Biliyorsunuz, ayva elma gibi ısırarak yenmez. Her ne kadar ekmek ayvası olsa da kesmek lazım. Ama gelin görün ki, küçük çocuklar olarak, okula bıçak da götüremezdik. Ne olurdu peki? Kutlamamızı yapar, yiyeceklerimizi yerdik, tüm ayvalar yenmeden masanın üzerinde kalırdı. Akşam eve dönerken toplar, geri götürür, evde yerdik ayvalarımızı.
Bir sonraki yıl, sanki geçen sene tüm ayvalar yenmiş gibi, hiç bıkmaz üşenmez yine kilo kilo ayvayı okula taşırdık. Yemesek de masanın üzerinde dursun ama değil mi? Duruşu asaleti yeter ayvanın. Altın sarısı ayvalar olmasa Geyve Ayvası Haftasının, kalemim sürçtü kusura bakmayın, yani Yerli Malları Haftasının ışıltısı olur muydu hiç! Ne kadar ayva o kadar altın sarısı ışıltı…
Tüm bunları niye anlattım biliyor musunuz? Geyve Medya’nın haberlerinde mutlaka okumuşsunuzdur. Geyve’de uluslararası ayva festivali yapılacakmış. Eminim, dört gözle bekliyorsunuzdur. Hayırlı olsun diyelim. Diyelim de bir şeyin de hakkını verelim ama. Bizim sınıfta kutladığımızın da festivalden aşağı kalır yanı yoktu ki… Tamam, kabul ediyorum, bizim ki uluslararası bir festival değildi, yerliydi.
Otuz beş yıl önce, Alifuatpaşa’da biz başlattık bu festivali desem… Küçücük kollarımızla o kadar ayva taşıdık, kaç sene, hem de karlara bata çıka…Emek verdik, yorulduk, bıkmadık, üşenmedik. Yemesek de taşıdık. Ayvasız olmaz dedik. Başköşeye oturttuk.Siz söyleyin ne olur, haksız mıyım? Bizim ki de festival değil miymiş? Ayva desen vardı, coşku desen vardı, neşe desen vardı… Daha ne olsun? Yetmez mi?
FATMA BAL