Çimentocular Katliam’da Kararlı..

ÇİMENTOCULAR KATLİAMDA KARARLI…

Geyve’de çimento fabrikası olmaz. Olamaz, olmamalı…

Ama patron çevre katliamında ısrarcı…

Israr ediyor, doğayı katletmek için…

Umurunda değil patronun; meyve-sebze çeşitliliğinin Geyve’de bol olması. Köylünün, çiftçinin yarınlarının dinamitleniyor olması…

Patronun derdi parasına biraz daha para eklemek.

Yok, iş verecekmiş, çevreye zarar vermeyecekmiş, bir kilo bile ayva eksilse fabrikasını bırakıp gidermiş…

Bu laflara karnımızın tok olduğunu daha öncede ifade etmiştik.

Geyve’ye, sebze, meyve ambarına çimento dökmekte ısrarcı arkadaşlar yeniden müracaat etmişler ÇED toplantısı için.

Sanıyorlar ki köylü direnmeyecek, şehir sessiz kalacak.

Sanıyorlar ki paraları çok olunca kul köle olunacak kendilerine…

Sanıyorsanız, doğanın, sebze meyve ambarının ortasına çimento fabrikası kurmanıza izin verilecek… Çok yanılıyorsunuz…

Geyveli inattır. Birileri daha çok zenginleşecek diye geleceğini ipotek ettirmez…

Siz biraz daha fazla para kazanacaksınız diye toprağının heba olmasına göz yummaz…

Size tavsiyem ağalar gidin öteye kurun fabrikanızı.

Gidin tarım yapılmayacak, tarım ile aynı cümle içerisinde kullanılmayan bölgelerden topraklar satın alın. Çorak toprakların olduğu bölgede ki insanların da işe ihtiyacı var.

Geyve ülkede en son çimento tesisi kurulacak bölge.

Eğer sizin adınıza şehirde iş takipçiliği yapanların atıp tuttuğu kadar güçlü ise arkanız, eğer devletin tepesi sizin daha çok para kazanmanızı istiyorsa; tarımın, doğal güzelliklerin hatta sebze meyvenin nasıl üretildiğini bilmeyen yerlere gidin. Hem siz para kazanın hemde gideceğiniz yerde ki insanlar kazansın…

Ayrıca eğer Geyve’de ki işsize iş vermekse mesele, Gıda İhtisas OSB kurulsun. Geyve’nin, Pamukova’nın kısaca o bölgenin ürettiği sebze ve meyveyi işleyecek tesisler hem bölge halkına katma değer sağlasın hemde bölgenin toz duman edilmesinin önüne geçilsin.

Eğer Geyve’nin kalbine beton dökülmesine izin verilecekse, insanların ayvasına, kirazına, domatesine ve diğer meyve sebzesine kan doğranacaksa Allah bunun hesabını sorar.

Yeni yıla girerken…

Bitsin artık dediğimiz 2016 yılının sonuna geldik.

2015 yılının ardından ne umutlar beslemiştik 2016’dan…

Ekonomimiz büyüyecek, barış ve huzur gelecek diye umut etmiştik.

Bilemezdik ki kansızların yılın ortasına gelindiğinde hainlik yapacağını. Ülkenin kan gölüne döneceğini.

Bilemezdik 2016 yılından nefret edeceğimizi. Bitse de kurtulsak diyeceğimizi.

İnşallah

2017 yılı çok ama çok farklı bir yıl olur.

Benim yeni yıldan beklentilerim, iyi insanların beklentileriyle aynı…

Terör belasından kurtulalım, ekonomimiz rayına otursun, işsizlik rakamları sıfıra doğru gerilesin istiyorum.

Silah tüccarları daha çok para kazanacak diye savaşlar körüklenmesin istiyorum. Masum insanlar katledilmesin. Halep’ten İblib’ten acı çeken insan görüntülerinin yerini mutlu paylaşımlar alsın istiyorum…

Şehrimi yönetenlerin kin ve nefreti büyütmek yerine birlik ve beraberliği pekiştirecek hamleler yapmasını istiyorum.

Gücü eline geçirenin güçsüzü ezmek yerine koruyucu, kollayıcı olmasını bekliyorum.

Velhasıl 2017 yılının güzellikler getirmesini temenni ediyorum. Kavganın yerini barış, nefretin yerini sevgi alsın.

Umarım yeni yıl, herkese sağlık, mutluluk, huzur getirir.

İyi seneler…

Yayınlama: 28.12.2016
Düzenleme: 31.12.2016 14:20
751
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.