Bayır-Bucak Kalbimizin Hangi Bucağındadır?
BAYIR-BUCAK KALBİMİZİN HANGİ BUCAĞINDADIR?
Filistin’di, Afganistan’dı, Bosna’ydı, Irak’tı derken, gün geçmiyor ki başka bir İslam coğrafyasını konuşuyor olmayalım… Başka bir İslam coğrafyasına yüreğimiz yanıyor olmasın… Bu sefer de kalbimizi acıtan Bayır-Bucak. “Öleceksek de bu topraklarda ölelim, buraları bırakmayız.” diyen Suriye’de Türkmen Dağında yaşayan kardeşlerimiz.
Derneğimizin de (Hazar Derneği) aralarında bulunduğu 12 STK, her gün başlarına bombalar yağan Türkmen kardeşlerimizin ihtiyaçlarına çare olsun diye, acıları bir nebze olsun dinsin diye, daha da önemlisi Türkiye’deki kardeşlerinin varlığıyla mutlu olsunlar diye bir araya geldi. “Arkanızdayız” demek için… 9 Aralık 2015 tarihinde, toplanan bağışların Türkmen kardeşlerimize ulaştırılacağı bir kahvaltı ve kermes organize ettiler.
Programın başında seyrettiğimiz videoda, Müslüman kardeşlerimizin başına yağan Rus füzelerini, bombalarını ve onların “Allahu Ekber” nidalarını işittik, kalbimiz kanayarak. Seyrettiğimiz bir film değildi ki, bizzat kardeşlerimizin yaşadığı bir gerçekti. Uğradıkları zulmü gözyaşlarıyla seyrettik.
Ülkemizde bugünlerde, medyada “Rus uçağı düşürülmeli miydi, düşürülmemeli miydi?” tartışmaları sıcak koltuklardan yapılırken, ahkâm kesilirken, buz gibi havada yavrusuna sarılmış bir Türkmen annenin söyledikleri manidardı. “Allah razı olsun Türkiye’den. O uçak düşürülmeseydi, halimiz nice olurdu, ölmüştük, evimiz başımıza yıkılmıştı.” dedi.
Başka bir Türkmen “Biz buraları terk etmeyiz. Dedelerimiz Osmanlı toprağı demişti bu topraklara. Sizin içiniz rahat olsun. Son kişi kalana dek buradayız.” dedi. Hatay Reyhanlı’daki göçmen kamplarını ziyaret edip gelen yardım kuruluşu üyeleri, Türkmenlerin Türkiye’nin yanlarında olmasına nasıl ihtiyaç duyduklarını anlattı.
Türkmen Dağından, Bayır-Bucak ’tan canlı bağlantı yapılan bir Türkmen kardeşimiz Rusya ve İran’ın bölge üzerinde oynadığı politikaları anlattı. Zengin yer altı kaynakları olan bölgenin bu ülkelerin iştahını kabarttığını, özellikle Rusya’nın Akdeniz’e açılmak için burayı bir fırsat olarak gördüğünü ve İran’ın Şii bölgesi oluşturmak istediğini söyledi.
Bir diğer konuşmacı ise en çarpıcı tespiti yaptı. “Kudüs’ü Filistin’i konuştuğumuz gibi yıllar sonra da Bayır-Bucak mı konuşacağız? Kaybedip, yıllar sonra acısıyla mı yanacağız? Zamanında yapılması gerekenler yapılmayıp, sessiz kalınıp, Filistin’e ağladığımız gibi Bayır-Bucak için de gözyaşı mı dökeceğiz yıllar sonra?” dedi.
Şimdi, hepimizin kalbimizi yoklama vakti… Bayır-Bucak kalbimizin hangi bucağındadır? Başına Rus füzeleri yağan Müslüman kardeşlerimiz kalbimizin hangi bucağındadır? “Gıdamız acı diyen, acıyla besleniyoruz diyen, burası Osmanlı kalesi vazgeçmeyiz” diyen Türkmen kardeşlerimiz kalbimizin ortasında, yüreğimizin içinde değilse hangi bucağında? Bayır-Bucak Kudüs olmadan yoklayalım mı kalbimizi?
FATMA BAL