1845 yılı Geyve’sinin sosyo-ekonomik tahlili
TEMETTUAT-3
Tarih bir milletin hafızasıdır; tarihini bilmeyen millet hafızasını kaybetmiş insana benzer. Türk milleti olarak, dünya tarihinde diğer milletlere nazaran köklü bir tarihi geçmişe sahibiz. M.Ö. üç yüzlü yıllardan başlayarak, Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar uzanan güçlü bir tarih hazinemiz mevcuttur. Bu hazinemizi muhafaza edebilmek için hafızamızı, tarihimizi iyi okuyabilmeli, anlayıp dersler çıkarabilmeliyiz. Vatan şairimiz Mehmet Akif ERSOY’un dediği gibi: “Tarih tekerrürden ibarettir. İbret alınsaydı hiç tekerrür eder miydi?” İşte burada biz tarihçilere çok önemli bir görev düşüyor. Arşivlerimizde tarihimize ait ne kadar bilgi, belge varsa okuyabilmeli, anlayıp dersler çıkarabilmeliyiz ki geçmişte yaşanılan hataları tekrar etmeyelim.
Bu açıdan Osmanlı arşivi, bir devletin çok iyi örgütlenmiş bürokrasisinin, bugün üzerinde 20’den fazla milli devletin yer aldığı geniş bir alanda çok çeşitli dil, din, örf ve kültürleri, tek bir siyasal merkezden yarım bin yıl süren istikrarlı ve adil bir iradesinin icrasına ait muazzam belge koleksiyonunu ihtiva eder. Bu arşivin, belki önemli bölümü kaybolmuş ve kalanının ancak küçük bir bölümü tasnif edilmiş olduğu halde, Osmanlı tarihinin başlıca meselelerini, temel kurumlarını teşhis, takip ve hatta bir dereceye kadar izah etmek için, gerekli olan belgeleri zorluk çekmeden bulabilmemiz araştırmacılar için büyük bir avantajdır. Muazzam belge koleksiyonlarından bir bölümü olan Temettuat defterleri de içindeki bilgiler nedeni ile Geyve tarihine ışık tutacak niteliktedir. Defterlerdeki bilgilerden yola çıkarak 1845 yılı Geyve’sinin sosyo-ekonomik tahlilini kaba bir şekilde de olsa yapabiliriz.
Osmanlı Devleti yöneticilerinin 1840-1845 yıllarında uygulamaya koyduğu kişilerin kazançlarına göre vergi uygulaması olan Temettü (kazanç) vergisi çeşitli zorluklar sebebiyle istenilen neticeyi verememiştir. Cumhuriyet döneminde Temettü Vergisi isim değiştirerek Varlık Vergisi olmuştur. II. Dünya Savaşı yıllarında özellikle Avrupa’da ve çevresinde savaş sebebiyle ekonomik anlamda sıkıntılı bir dönem yaşanmıştır. Her ne kadar Türkiye savaşa etkin bir şekilde girmemiş olsa bile yine de savaşın ülkemize etkisi ekonomik anlamda olumsuz olmuştur. Ülkenin ekonomik dar boğazdan kurtulabilmesi için bir defaya mahsus olmak üzere vatandaşlardan Varlık vergisi alınmasına karar verilmiştir. Hararetli tartışmalar sonucu Şükrü SARAÇOĞLU hükümeti tarafından çıkarılan Varlık Vergisi Kanunu, 11 Kasım 1942 tarihinde TBMM’de 350 vekilin oybirliği ile kabul edilmiştir. Yapılan hesaplamada 18 milyon kişinin yaşadığı Türkiye’de 3874’ü yabancı 114.368 yükümlüye toplamda 465.384.820 lira vergi tahakkuk ettirilmiş ancak 221.317.642 lira tahsil edilebilmiştir.(Bknz. Osman YALÇIN, Varlık Vergisi Kanunu ve Uygulaması, İstanbul Üniversitesi.)
Konuyla ilgili olarak dönemin sıkıntılarını daha iyi izah edebilmek için bir hikayeyi burada paylaşmak istiyorum.
SENİN YAPTIĞINI ÇORUMLU YAPMADI
Olay, İsmet İnönü zamanında yaşanmıştır. İkinci Dünya Savaşı dönemidir. Türkiye savaşa girdi girecek, İsmet Paşa tedbir amacı ile yeni vergiler koyar. Köylülerden mal vergisi almaya karar verir.
Vergi memurları köy köy dolaşarak köylülerden ekin ve iri baş hayvan başına vergi toplar. Çorum’un bir köyüne uğrar, köylü zaten fakirdir, mallarından devlete vergi vermek istemezler. Fakir bir köylü buna bir çare bulur. Ahırdaki tek koyununu evin bir odasına bağlayıp yorganı üzerine örtüp kapıyı kilitler. Vergi memuru, köylülerin mal sakladıklarına sıkça rastladığı için evin odalarını teker teker kontrol eder. Vergi memuru kilitli odayı zorla açtırır. Köylüye yatakta ne olduğunu sorar; köylü de hastasının olduğunu söyler.
Tabi memur buna inanmaz, yorganı kaldırınca bacakları bağlanmış koyun ile karsılaşır. Köylü ne dese dinletemez. Vergiyi vermek zorunda kalır.
Ayni memur bu sefer Kayseri’nin bir köyüne gider. Kayserili ahırdaki eşeği bir odaya götürüp ayaklarını bağlayıp aynen Çorumlunun yaptığı gibi yatağa yatırıp üzerine yorganı örter. Memurun karşılaştığı bir durum olduğu için Kayseriliye kilitli kapıyı zorla açtırır, yatakta kimin olduğunu sorar.
Kayserili, hasta babasının yatmakta olduğunu, çocuklar rahatsız etmemesi için kapıyı kilitlediğini söyler. Memur yorganı açınca eşeği görür ve :
-“SENİN YAPTIGINI ÇORUMLU YAPMADI” diyerek eşeği de vergiye tabi olarak kaydeder.
ALIPLAR, AKSEKİ, HİSARLIK, UMURBEY KARYELERİ
Bu kısa bilgiden sonra Geyve Kazası köylerine ait bilgileri vermeye devam edelim. Aşağıda Hisarlık, Akseki, Alıplar ve Umurbey köylerine ait hane isimleri, meslekler, yetiştirilen ürünler ve hayvan miktarları belirtilmiştir.
HİSARLIK KÖYÜ | ||
HANE NO | HANE SHİBİNİN ADI | MESLEĞİ |
1 | Sağa oğlu Ali Osman | Muhtar |
2 | Köse Hüseyin oğlu Hüseyin | Zİraat Ashabından |
3 | Hacı Ahmed oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
4 | Ayvaz Mehmed oğlu Yusuf | Zİraat Ashabından |
5 | Çoban Hasan oğlu Deli Ahmed | Zİraat Ashabından |
6 | Molla Mehmed Osman oğlu Salih | Zİraat Ashabından |
7 | Hatip Hüseyin oğlu Salih | Zİraat Ashabından |
8 | Hatip Hüseyin oğlu İsa | Zİraat Ashabından |
9 | Ayvaz Mehmed oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
10 | Molla Hasan oğlu Hasan | Zİraat Ashabından |
11 | Köse İsmail oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
12 | Dağcı Ali oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
13 | Gökçe Mehmed oğlu Salih | Zİraat Ashabından |
14 | Ayvaz Mehmed oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
15 | Kara Hasan oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
16 | Mercimekçi Abdullah oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
17 | Molla Emin oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
18 | Deli Ahmetin Yetimi Mustafa | 8 yaşında |
19 | Veysin Eminin ehli Mehmed kızı Emine | —————- |
19 Hane olan Hisarlık köyünün vergisi 5571 kuruş temettuatı ise 23.995 kuruştur. Köy halkının ziraat ile uğraştıkları görülmektedir.
AKSEKİ KÖYÜ | ||
HANE NO | HANE SAHİBİNİN ADI | MESLEĞİ |
1 | Cabacı Emin oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
2 | Karakuş Ali oğlu Ali | Zİraat Ashabından |
3 | Tuzlu Ahmed oğlu Ali | Zİraat Ashabından |
4 | Hasan oğlu Hüseyin | Çoban |
Geyve Kazasının en az nüfusuna sahip olan Akseki köyü 4 haneden ibaret olup toplam vergisi 1301 kuruş, temettuatı ise 1450 kuruştur. Ziraat ile meşgul olan köyde bir de çoban bulunmaktadır.
ALIPLAR KÖYÜ | ||
HANE NO | HANE SAHİBİNİN ADI | MESLEĞİ |
1 | Köse Halil oğlu Hasan | Zİraat Ashabından |
2 | Çakır Ali oğlu Süleyman | Zİraat Ashabından |
3 | Deli Ahmed oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
4 | Bostancı Mehmed oğlu ahmed | Zİraat Ashabından |
5 | İsmail Aşık Hasan oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
6 | Hacı Bayram Oğlu Mehmed | 10 yaşında çocuk |
7 | Hacı Bayram oğlu Hacı Mustafa | Muhtar |
8 | Emin Osman oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
9 | Molla Hüseyin oğlu Mehmed | Hizmetkar |
10 | Kurudereli Mehmed Hasan | Hizmetkar |
Alıplar köyü 10 hane olup toplam vergisi 2.932 kuruş, temettuatı 12.900 kuruştur. Köy halkı ziraat ile meşgul olmaktadır.
UMURBEY KÖYÜ | ||
HANE NO | HANE SAHİBİNİN ADI | MESLEĞİ |
1 | İmam Evvel Osman oğlu Hafız Mehmed Efendi | İmam |
2 | Müezzin Osma oğlu Hafız Mehmed | Müezzin |
3 | Hurlam Ali oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
4 | Semerci Ali oğlu Ahmed | Zİraat Ashabından |
5 | Süleyman Hacı Bayram oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
6 | Kara Dayi Mustafa oğlu Ali | Zİraat Ashabından |
7 | Zürenci? Ali Oğlu Osman | Zİraat Ashabından |
8 | Hacı Süleyman Oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
9 | Kınalı Mustafa oğlu Ahmed | Cabacı |
10 | Saka İbrahim oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
11 | Şaban Paşa Oğlu Ahmed | Cabacı |
12 | Hasan oğlu Koca Ahmed | Cabacı |
13 | Ayvaz Mehmed oğlu ibrahim | Zİraat Ashabından |
14 | Hacı Mehmed Oğlu Ahmed | Zİraat Ashabından |
15 | Hafız Süleyman oğlu Kamil | Zİraat Ashabından |
16 | Hafız Süleyman oğlu Sadullah | Talebe-i Ulumdan |
17 | Mehmed oğlu Arabacı Mustafa | Zİraat Ashabından |
18 | Saraç Mustafa oğlu Halil | Zİraat Ashabından |
19 | Benekli Mehmed oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
20 | Akıncı Osman oğlu Hacı İmam Mehmed | Zİraat Ashabından |
21 | Hüseyin oğlu Şirazlı Mustafa | Zİraat Ashabından |
22 | Çakır Ali Oğlu Hasan | Zİraat Ashabından |
23 | Mehmed oğlu Derzi Mehmed | Zİraat Ashabından |
24 | Pilafçı Mehmed oğlu Halil | Zİraat Ashabından |
25 | Hafız Mehmed oğlu Mustafa | Muallim Sıbyan |
26 | Kalender Ali oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
27 | Kala? Hasan oğlu Ebubekir Ali | Zİraat Ashabından |
28 | Süleyman Kara Çavuş oğlu Osman | Zİraat Ashabından |
29 | Sarı Ahmed oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
30 | Süleyman oğlu Ali Mehmed | Cabacı |
31 | Kazkıran Halil oğlu Hüseyin | Cabacı |
32 | Sofu Osman oğlu Ali | Zİraat Ashabından |
33 | Tescilli Halil oğlu Osman | Zİraat Ashabından |
34 | Mehmed Molla Abdullah oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
35 | Recep oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
36 | Deli Ahmed oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
37 | Şaşkın Hüseyin oğlu Mustfa | Cabacı |
38 | Kara Feyzullah oğlu ibahim | Hamamcı |
39 | Hamamcı İbrahim oğlu Mustafa | İhtiyar |
40 | Ömer Ali oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
41 | Mustafa oğlu Emir Mehmed | Mancınıkçı |
42 | Mehmed Abdi paşa oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
43 | Hacı Halil oğlu tevfik | Zİraat Ashabından |
44 | Hacı Halil oğlu Bekir | Zİraat Ashabından |
45 | Hacı İbrahim oğlu Molla Ali | Zİraat Ashabından |
46 | Hatip Musa oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
47 | Hacı Hasan Oğlu Mehmed | Mancınıkçı |
48 | Küçük Hoca Mehmed Oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
49 | Hacı Halil Damadı İsmail oğlu İbrahim | Cabacı |
50 | Hacı Süleyman Oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
51 | Şirazlı Emin Oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
52 | Kalyoncu Mustafa Oğlu Abdullah | Zİraat Ashabından |
53 | Coşdan? Mehmed Oğlu Osman | Zİraat Ashabından |
54 | Mehmed Usta Oğlu Reşid | Cabacı |
55 | Ömercik oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
56 | Deli Hacı oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
57 | Mustafa oğlu Hüseyincik | Mancınıkçı |
58 | Köse Ahmed oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
59 | Katırcı Mehmed oğlu Süleyman | ??? |
60 | Kürek Ali oğlu Mustafa | Zİraat Ashabından |
61 | Çolak Mustafa oğlu Ali | Zİraat Ashabından |
62 | Cecelerli Mustafa oğlu İbrahim | Zİraat Ashabından |
63 | Pilafçı Hüseyin oğlu Emin | Zİraat Ashabından |
64 | Halil oğlu Şirazlı Ahmed | Mücrim |
65 | Pilafçı Halil oğlu Hacı Mustafa | Rençber |
66 | Pilafçı Halil Oğlu Abdi | Cabacı |
67 | Şaban Ahmed oğlu Osman | Cabacı |
68 | Ali oğlu Reşid Ağa | Zİraat Ashabından |
69 | Mehmed oğlu Muğanni Ali Efendi | Muğanni |
70 | Hacı Hüseyin oğlu Ahmed | Cabacı |
71 | Mustafa Kara Kasım Oğlu Ali | Cabacı |
72 | Mustafa oğlu Korucu Hasan | ??? |
73 | Ali oğlu Abdullah Alemdar | Zİraat Ashabından |
74 | Hacı Ali oğlu Rıfat | Muhtar |
75 | Hacı Mahmud oğlu Halil | Zİraat Ashabından |
76 | Katırcı Mehmed oğlu Hüseyin | Cabacı |
77 | Davut oğlu Mehmed | Cabacı |
78 | Davut oğlu Mustafa | Cabacı |
79 | Yangıncı İsmail oğlu Hüseyin | İhtiyar |
80 | Halil oğlu Koca Ali | Cabacı |
81 | Şaban oğlu Mehmed Hüseyin | Zİraat Ashabından |
82 | Hacı Abdullah oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
83 | Sarı Ahmed oğlu Mehmed | Zİraat Ashabından |
84 | Mehmed oğlu İnce Mehmed | Zİraat Ashabından |
85 | Mustafa oğlu Ali Osman | Cabacı |
86 | Mustafa oğlu Eskici Mehmed | Zİraat Ashabından |
87 | Kara Sakal Mehmed oğlu Ali | Zİraat Ashabından |
88 | Benekli Osman oğlu Hacı Osman | Zİraat Ashabından |
89 | Katırcı Mehmed oğlu Halil | Mücrim |
90 | Hafız Hoca Osman oğlu Hacı Mustafa | Zİraat Ashabından |
91 | Kürek Ali oğlu Ali | Zİraat Ashabından |
92 | Hafız Mehmed oğlu Abdurrahman | Saatçi |
93 | İnce Abdullah oğlu Mehmed | Mancınıkçı |
94 | Davulcu Mehmed oğlu Kara Mehmed | Mancınıkçı |
95 | Hacı Ahmed oğlu Mehmed | Muhtar |
96 | Kelamcı Ahmed oğlu Mehmed | Mancınıkçı |
97 | Kılıç Ömer oğlu Mustafa | Mancınıkçı |
98 | Çakır oğlu Mustafa Kerimesi Ümmetullah | Mancınıkçı |
99 | Çelebi Feyzullah oğlu Süleyman | İhtiyar |
100 | Hasan oğlu Berber Ahmed | Berber |
101 | Mehmed oğlu Hacı İbrahim | Zİraat Ashabından |
102 | Beşli Mehmed oğlu Ahmed | Cabacı |
103 | Ali Paşa Osman oğlu Mustafa | 10 yaşında çocuk |
104 | Mehmed oğlu Gökgözlü Ali | Cabacı |
105 | İsmail oğlu Adalı Mehmed Efendi | Mukayyid |
106 | Osmancık oğlu İbrahim | 8 yaşında çocuk |
107 | Hurre? Halil oğlu Hacı Mustafa | Cabacı |
108 | Cuşdane Abdullah oğlu Molla Mehmed | Zİraat Ashabından |
109 | Hacı Ali oğlu Osman | Zİraat Ashabından |
110 | Ömer oğlu Kalebend Mustafa | Cabacı |
111 | Aşmak Hüseyin oğlu Ahmed | 7 yaşında çocuk |
112 | Hacı Ahmed Oğlu Osman | Cabacı |
113 | Mehmed Çavuş oğlu Mehmed | 6 yaşında çocuk |
114 | Akrancı Mehmed oğlu Mehmed | 4 yaşında çocuk |
115 | Deli Hacı Ömer oğlu Osman | Zİraat Ashabından |
116 | Mehmed oğlu Molla Emin | Mancınıkçı |
117 | Koca Köylü Halil oğlu Halil | İhtiyar |
118 | Hüseyin oğlu Keyifsiz Ahmed | Cabacı |
119 | Değirmenci Hasan oğlu Mehmed | Cabacı |
120 | Deli Hacı Mehmed oğlu Hafız Abdurrahman | Talebe-i Ulumdan |
121 | Abdullah oğlu Dönme Osman | Cabacı |
122 | Hacı Hüseyin İsmail oğlu Mehmed | Hizmetkar |
Geyve Kazasının en kalabalık nüfusunu oluşturan Umurbey köyü 122 haneden ibaret olup toplam vergisi 31.964 kuruş temettuatı ise 158.475 kuruştur. Köy halkının mesleklerine baktığımızda ilginç mesleklerin olduğunu görmekteyiz. (25) Cabacı ve (61) çiftçilerin haricinde köyde hamamcı, muallim, saatçi, berber, müezzin, mancınıkçı, muğanni (şarkıcı), mukayyit (kayıt memuru), hizmetkar, rençber vardır. Halil oğlu Şirazlı Ahmed ile Katırcı Mehmed oğlu Halil’in mücrim olduğu ve “onun bunun ianesiyle geçinmekte” şeklinde kayıt edilmişlerdir.
EKONOMİK YAPI
Osmanlı Devletinin genel ekonomi anlayışı, her bölge kendi ürettiğini kendi içinde tüketerek halkın kendi kendine yetmeleri sağlanmış, buna karşın halkın kıtlık yaşamaması için ihracat zorunlu olmadıkça yasaklanmış ithalat ise serbest bırakılmıştır. İhracat yasağı İstanbul için geçerli olmamıştır. İstanbul’un yani payitahtın iaşe sorunu yaşamaması için diğer bölgelerden buraya her türlü ürün alımı serbest bırakılmıştır.
Osmanlı Devletinin gelirlerinin büyük bir kısmı tarım gelirleri olması sebebiyle, reayanın (halk) toprağı ekip biçmesini sürdürebilmek amacıyla Tanzimat döneminde tarım alanında köklü reformlar yapılmıştır. Bu anlamda yapılan önemli gelişme, toprağı daha etkin kullanmanın önemli olduğu bu dönemde topraktan tasarruf sağlayıcı teknikler geliştirerek birim toprak alanından daha çok ürün alınmaya çalışılmasıdır. Gübre kullanma, tohum ıslahı, teknolojik tarım aletlerinin yaygınlaşması gibi. Buna karşın, 19. yüzyılda hızla artan sınai üretimin oluşturduğu işçi talebi nedeni ile zirai üretimde çalışacak işçi talebinin yetersiz olması işçi ücretlerin artmasına neden olmuş bu da tarım üretimini olumsuz etkilemiştir.
Bu tespitten sonra 1845 yılı Temettuat defterlerinden elde ettiğimiz verilere baktığımızda günümüz Geyve’sinden farklı bir tabloyla karşılaşmaktayız. Bugün Geyve’de zirai üretim olarak sebze ve meyve üretiminin hububat üretimine nazaran daha fazla olmasına karşın 1845 yılında Geyve’de hububat üretiminin fazlalığı dikkat çekmektedir. Aşağıda yetiştirilen ürünler ve gelirleri belirtilmiştir.
HUBUBAT GELİRLERİ (kuruş) | |||||||||
HINTA | ŞA’R | KAPLUCA | ÇAVDAR | MERCİMEK | DARI | ALAF | NOHUT | BURÇAK | KARIŞIK |
30.967 | 6.202 | 2.755 | 3.488 | 130 | 30 | 140 | 6 | 114 | 905 |
EKİLEN ARAZİ MİKTARLARI VE GELİRLERİ
EKİLEN TARLA | EKİLMEYEN (NADAS) | BAĞ | HARİR (İPEKBÖCEĞİ) BAĞÇE | DUT BAĞÇE | PAMUK TARLASI | |||||
DÖNÜM | GELİRİ | DÖNÜM | DÖNÜM | GELİRİ | DÖNÜM | GELİRİ | DÖNÜM | GELİRİ | DÖNÜM | GELİRİ |
9169 | 450309 | 10040 | 845 | 63967 | 1616 | 459672 | 250 | 91406 | 932 | 32313 |
Yetiştirilen ürünler içinde ipekböceği ve dut bahçesi olarak iki ayrı kayıt olduğunu görmekteyiz. Biri elde edilen ürünü diğeri ise ürünün yetiştiği ağacı ifade etmektedir. Yakın zamana kadar Geyve’de ipekböceği üretiminin yapıldığını biliyoruz. Osmanlı zamanında Geyveliler ürettikleri ipekböceğini Bursa pazarında satmak üzere Bursa’ya götürürlermiş. Hatta Geyve’den gelen halkın kaldığı Bursa kapalı çarşının içinde bir de Geyve Hanı bulunmaktadır. Ekilen arazi miktarına baktığımızda 1866 dönümlük arazide yetiştirilen ipekböceği geliri 459.672 kuruştur. Dönüm başına ortalama 246 kuruş gelirle en çok gelir getiren ürünün ipekböceği olduğunu görüyoruz.
Bir diğer dikkatimizi çeken ürün ise pamuktur. 932 dönüm arazide yetiştirilen pamuk 32.313 kuruş gelir getirmiştir. Günümüzde yerini meyve ve sebzeye bırakan pamuk Akdoğan, Alıplar, Argat, Bayat, Bozviran, Camikabir, Ceceler, Çukurviran, Epçeler, Hırka, Kafirsındığı, Kozan, Safi, Demirler, Umurbey, Yaylak köylerinde yetiştirilmesine rağmen İpekböceğinin ise her köyde yetiştiğini görmekteyiz. Bu anlamda Geyve halkı için ipekböceği önemli geçim kaynaklarının başında gelmektedir.
Bugün Geyve’nin simgelerinden biri olan üzüm bağları eski bir tarım geleneği olarak karşımıza çıkmaktadır. 845 dönüm arazide yetiştirilen üzüm toplamda 63967 kuruş dönüm başına ise ortalama76 kuruş gelir getirmektedir. Osmanlı Devleti bir İslam devleti olması münasebetiyle tarım ürünlerinden 1/10 oranında şer’i vergilerden olan öşür (toprak vergisi) almıştır. 1845 yılı Geyvelilerin verdikleri öşür vergisi miktarı 85.088 kuruştur.
Tarım gelirlerinin yanında küçükbaş hayvan gelirleri de Geyve ekonomisine katkı sağlamaktadır. Aşağıda bu gelirler belirtilmiştir.
KÜÇÜKBAŞ HAYVANLARI
SAĞMAN KOYUN | SAĞMAN KEÇİ | KISIR KOYUN | KISIR KEÇİ | ERKEK KOYUN | ERKEK KEÇİ | OĞLAK | KUZU | ||||||
ADEDİ | GELİRİ | ADEDİ | GELİRİ | ADEDİ | GELİRİ | ADD | ADD | ADEDİ | GELİRİ | ADEDİ | GELİRİ | ADEDİ | ADEDİ |
167 | 1770 | 1649 | 12860 | 23 | 48 | 1024 | 24 | 93 | 1322 | 671 | 1393 | 1024 | 24 |
BÜYÜKBAŞ HAYVANLARI
KARASIĞIR ÖKÜZÜ | SAĞMAN KARASIĞIR İNEĞİ | CAMUS ÖKÜZÜ | SAĞMAN CAMUS İNEĞİ | MERKEP | ESTER | BARGİR | FERES | KISRAK | BAĞAL | ||
ADEDİ | ADEDİ | GELİRİ | ADEDİ | ADEDİ | GELİRİ | ADEDİ | ADEDİ | ADEDİ | ADEDİ | ADEDİ | ADEDİ |
1136 | 491 | 14730 | 103 | 83 | 3320 | 338 | 117 | 78 | 4 | 3 | 1 |
Tabloya baktığımızda keçi hayvanının koyuna oranla daha fazla yetiştirildiğini gelirlerinin de bu nispette daha fazla olduğunu görmekteyiz. Geyve Kazasında 3897 adet keçiye karşılık 307 adet koyun vardır. Osmanlı Devleti vergilerinden biri olan Adedi Ağnam Rüsumu vergisi gereği Geyve Kazasından 1845 yılında 4.204 küçükbaş hayvan için toplan 18.616 kuruş vergi mahsup edilmiştir.
Büyükbaş hayvanlar içinde sığır hayvanının camus (manda) hayvanına oranla daha fazla olduğu görülmektedir. 1627 adet sığır hayvanına karşılık 441 camus hayvanı vardır. Camus hayvanının artık günümüzde yetiştirilmiyor olması Geyve’deki değişimin bir başka göstergesidir. Tabloda verilen gelirler bu hayvanlardan elde edilen yıllık süt gelirlerini ifade etmektedir. Bir sığır ineğinin süt geliri hayvan başına 30 kuruş iken bir camus hayvanı için bu 40 kuruş olarak belirlenmiştir.
Genel olarak 1845 yılı Geyve Kazası tarım hayvancılıkla uğraşan bir yapı sergilemektedir. Bugün tarım önemini hala korurken hayvancılığın (özellikle küçükbaş) zaman içinde azaldığını, aradan geçen yüz elli yılı aşkın bir zaman içinde Geyve’de köklü değişimlerin olduğunu, insanların gelir getiren ürünlere yöneldiklerini görmekteyiz. Bu değişimde etkili olan sebeplerin başında insanların yaşam biçimlerinin zamanla değişmiş olması gelmektedir. Bununla birlikte bölgede miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesi, zirai üretimdeki maliyetlerin artması, zirai üretimin yanında sınaî üretimde hızlı artış olması, insanları fabrikalara yöneltmekte ve tarım önemini yitirmektedir.
bu güzel ve değerli çalışmalarınızın devamını dilerim yavuz hocam.